ne haber ajansı

PSİKANALİTİK MEVZULAR – 2

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

SAVUNMA MEKANİZMAMIZ

Merhaba değerli dostum, bugün Sigmund Freud’un kurucusu olduğu Psikanaliz kuramın önemli bir başlığı olan savunma mekanizmalarını öğreneceğiz. Hayatta ara sıra kötü durumlar yaşarız. Acı veren, üzen, utandıran veya korkutan bu durumlar bazen bize o kadar ağır gelir ki savunma mekanizmamız bu durumları yokmuş gibi göstermeye veya onları başka bir forma yerleştirmeye çalışır. Bu süreç bilinçli olarak yapılmaz, bilinçaltımızda işlenir.
Hayatta en çok kullandığımız savunma mekanizmalarına bir bakalım. Eminim ki birçoğunda kendini veya yakın çevreni anımsayacaksın. ‘’Demek bu yüzden böyle yapıyormuşum veya yapıyormuş.’’ diyeceğin birkaç savunma mekanizması bulacaksın. Ben bu konuyu burada küçük bir fikir oluşturması amacıyla yazdığım için ayrıntılı bilgi edinmek için konuyla alakalı eserleri inceleyebilirsin.

EN SIK BAŞVURDUĞUMUZ SAVUNMA MEKANİZMALARI

  1. İNKÂR

İnkâr en sık kullandığımız savunma mekanizmalarımızın belki de en başında gelir. Yaşadığımız travmatik olayların yıkıcı sonuçlarından korunmak için bazen bu olayları yaşamamış gibi davranabiliyoruz. Bu olayları kabul etmenin ağırlığını taşıyamayacağımızdan olayı yok sayma yoluna başvururuz. Örneğin eşini bir trafik kazasında ani bir şekilde kaybeden birinin sofrayı hazırlarken onun için de bir tabak alması, ona mesaj atması ve sanki eşi hiç ölmemiş gibi iki kişilik bir hayat yaşaması inkâr savunma mekanizmasıyla gerçekleşmektedir. Bu kişi genellikle eşinin ölümü hakkında asla konuşmak istemez, bu konu açıldığında ortamdan uzaklaşır.

2. BASTIRMA

İnkârdan farklı olarak burada kişi olayı inkâr etmemekte ama olayı tamamen unutmak ve hiç yaşanmamış gibi olması için çaba gösterir. Örneğin hamilelik sürecinde çocuk düşüren bir anne adayının hiç hamilelik yaşamamış gibi hayatına devam etmesi, hamilelik ile ilgili tüm hatırlatıcıları kendinden uzaklaştırması ve bu olayı tamamen unutmak için gösterdiği çaba bastırma isteğinden ileri gelir. Çoğumuz bunu yaşarız. Örneğin partnerimizden ayrıldığımızda tüm mesajları siler, sosyal medya hesaplarından onu çıkarır, bize onu hatırlatan her şeyden kurtulmaya, olay hiç yaşanmamış gibi hayatımıza devam etmeye çalışırız. Ayrılık gerçeğiyle yüzleşmeyiz. Sanki o kişi hiçbir zaman hayatımıza girmemiştir.

3. YANSITMA

Kişinin, kendinde olan ama kendisine yakıştırmadığı bazı özellikleri karşısındakine yüklemesine yansıtma deriz. Arkadaşını çok kıskanan birinin arkadaşını kıskanç olarak görmesi buna örnektir. Sapkınca düşüncelere sahip birinin başka insanların davranışlarında sapkın anlamlar bulması da yansıtmayla ilgilidir. Bize ait olmasından rahatsızlık duyduğumuz kıskançlık, suçluluk gibi duygulardan kendimizi bu duyguları başkalarına aitmiş gibi davranarak kaçabiliyoruz.

4. YER DEĞİŞTİRME

Başkasına gösteremediğimiz tepkileri olayla pek de alakası olmayan kişi veya nesnelere göstermemiz yer değiştirme savunma mekanizmasıyla oluşur. Klasik olarak verilen bir örnek şudur: İş yerinde patrona gösteremediği öfkeyi çocuklarına gösteren birey. Gerçekten de zaman zaman başka kişi ve olaylara öfkelenir ve acısını farkında olmadan başkalarından çıkarırız. Bizi asıl öfkelendirene değil ‘’yerini değiştirdiğimiz’’ kişiye patlarız. Ve öfkemizin asıl kaynağını da patladığımız kişinin davranışı zannederiz.

5. GERİLEME

Bu savunma mekanizması daha çok çocuklarda görülür. Çocuk yaşadığı travmatik olaylardan dolayı daha erken bir gelişim dönemine geri dönebilir. Örneğin alt ıslatma dönemini geçmiş bir çocuk yaşadığı korkunç bir olaydan sonra altını ıslatmaya geri dönebilir. Veya yemek yemeyi bilen, kendi başına yiyebilen bir çocuğun annesinden kendisine yemek yedirmesini istemesi, emzik dönemini geride bıraktığı halde emzik istemesi veya parmağını emmesi gerileme savunma mekanizmasına birkaç örnek…

6. MANTIĞA BÜRÜME

Bu savunma mekanizmasında kişi söz konusu davranışın yanlış olduğunun bilincindedir fakat bu yanlış davranışa mazeretler üreterek davranışın kabul edilebilir olduğunu kendine göstermek ve bu yolla suçluluk, vicdan azabı gibi duygulardan kendini korumak ister. Mesela kumar bağımlısı olan ve her şeyini kaybeden birinin ‘’Evet, çok kötü bir iş yaptım, bundan sonra yapmamam gerek.’’ demek yerine ‘’Bu işte kazanmak da kaybetmek de var.’’ Diyerek olayı normalleştirmeye ve mantıklı bir hâle çevirmeye çalışması mantığa bürümedir. Şiddete uğrayan bir kadının arkasından ‘’ Bu kadar açık giyinmeseydi başına bu gelmezdi.’’ İfadesini kullanmak da mantığa bürümedir ve kişiyi bir süreliğine rahatlatsa da kişinin asıl yanlışı görmesine engel olmaktadır.

7. YÜCELTME

Bu savunma mekanizması olumlu bir mekanizma olarak görülür. Çünkü bu savunma mekanizmasıyla başkalarına veya kendimize zarar vermek yerine kabul edilebilir eylemlerde bulunuruz. Örneğin şiddet uygulama isteğiyle dolu, öfkeli birinin başkalarına zarar vermek yerine bunu savaş oyunlarıyla veya boks maçlarıyla yapması yüceltmeye örnektir. Bunun gibi toplumun kabul etmeyeceği birçok davranışı yüceltmeyle kabul edilebilir bir yolla sergileyebiliyoruz.

8. KARŞIT TEPKİ KURMA

Bu savunma mekanizmasına sahip kişiler içlerinde var olan duygunun tam zıttı davranışlarda bulunurlar. Mesela sevgilisine çok kırgın, öfkeli olan birinin onu kaybetmemek için onunla hiçbir sorunu yokmuş gibi davranması veya hiç hoşlanmadığı birini seviyormuş gibi davranması karşıt tepki kurma davranışıdır.

9. BÖLME

Bu savunma mekanizmasına sahip olan kişiler insanları, olayları iki taraftan birine yerleştirme çabası içindedirler. Onlar için bir insan ya iyidir ya da kötüdür. Bir olay ya siyahtır ya da beyazdır. Böyle davranarak hayatlarını kolaylaştırdıklarını düşünürler.

10. YAPMA BOZMA

Bu savunma mekanizması telafi etmek üzerinedir diyebilirim. Annesini üzen bir çocuğun tüm gün annesinin hoşuna gidecek şeyler yapması yapma bozma’ya örnek olarak gösterilebilir. Ya da eşini aldatan birinin eşini mutlu etmek için ona hediyeler almasını da örnek olarak verebiliriz. Suçluluk duygusunu yaşamamak için yapılan bu davranışlar da savunma mekanizmamızın bir işlevidir.

Savunma mekanizmaları hayatta başımıza gelen ve gelebilecek çok zorlu olaylarda bizi rahatlatabilmekte, kaçındığımız duygulardan bizi bir parça kurtarmaktadır. Fakat bir savunma mekanizmasını sürekli ve bize zarar verecek şekilde kullanmamız hayatımız boyunca huzursuz olmamıza sebep olabilir. Hangi savunma mekanizmasını ne kadar kullandığımızı öğrenmemizin en iyi yolu bir terapiste başvurmaktır. Tekrar görüşünceye dek, kendine iyi bak.

PSİKANALİTİK MEVZULAR – 2

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

NE Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!