Hemen başta hatırlatayım ki bu yazıda; çarşıdaki Ahmo’dan ya da Cello’dan bahsetmeyeceğiz.
Deli, toplumun alıştığının tersine davrananlara denir. Böyle farklı davrandıkları için onlara deli denilmiştir. Toplumun bilinen davranışlarından farklı davranırlar.
Günümüzde ne olursa olsun kısa yoldan zengin olmak isteyenlerin arttığı;
Başarının nasıl olursa olsun para kazanmak olarak tarif edildiği;
Konuşurken kendi inandıklarını değil, karşısındakinin duymak istediğini söyleyen lerin arttığı; Güçlünün zayıfı ezmesinin engellenemediği;
Bencilliğin arttığı, merhametin azaldığı, insana hizmetin unutulduğu böyle bir zamanda;
İnsana hizmeti hayat tarzı görenler, muhtaçlara sahip çıkanlar, sanki başkaları için yaşayanlar, haksızlığa karşı ve doğrunun yanında saf tutanlar, gayri meşru her şeyi elinin tersiyle itebilenler…
Yukarıda altını çizdiğimiz ve değerlerini kaybetmiş toplum içinde bu gibiler deli sayılmaz mı?
İşte bugün bizim bu gibi delilere ihtiyacımız var ve onları arıyoruz.
Aranan şehrin delisi; belki öğretmendir, mühendistir, işçidir, işverendir ve her şeyden önce dosttur.
Akmayan sudan, tütmeyen ocaktan, yanmayan ışıktan, ödenmeyen hesaptan kendisini sorumlu tutar.
Vatandaşı için çözüm üreten kişidir. Vatandaşı rahat ettirmeden rahat edemeyen farklı biridir.
Akrabalık bağı, parti bağı, sendika bağı, ırk bağı, renk bağı demeden tüm bağlarından kurtulmuştur.
Borcu yoktur, parası da yoktur. Şehirde sıradan bir kişi gibi gezer.
Şehrin delisi; verdikçe mutlu olan, paylaştıkça sevinen, sağlığından, ailesinden, kendinden fedakârlık yapan, bütün yorgunluğuna karşı sadece “duayı” bekleyendir.
Kimsenin hayal bile edemediğini düşünebilen şehrin delisi, hayallerine burun kıvıran, ahlakı bozan bazı kesimlere karşı hizmetinden vazgeçmeyendir.
Herkesin bilgisinden, deneyiminden faydalanma yolunda gider. Herkesi kucaklar. Tembellere, asalaklara ve yağcılara fırsat vermeyecek kadar zekidir.
Şehrin delisi; Şehrin insanını maddi ve manevi alanda yetiştirebilendir. Buna şehrin delisi derler.
Siz isterseniz, Belediye Başkanı, isterseniz siyasetçi, isterseniz mahalli bir büyük deyin. Hiç fark etmez, nihayet yaşadığı şehrin lideridir. Yani; şehrin delisi…
Yazıyı bitirince; “İşte bizim aradığımız deli bu” söylediğinizi duyar gibiyim.
Siirt, delilerini (!)aramaya devam ediyor. Elbette birileri bulunur.
Bu kadar akıllı(!) arasında…