En çok satan kitaplardan birkaçı:
“İçindeki devi uyandır”
“Sınırsız güç”
“Her şeyi başarmanın on yolu?”
“Kendinize güveni nasıl kazanırsınız”
“Doğru eşi nasıl bulursunuz”
“Yedi adımda işyerinde zirveye çıkmanın sırrı”
“Kişisel gelişim” diye sunulan bu gibi kitapların, bu manada yapılan konferansların, toplantıların içeriğine bakıldığında bir sistemin propagandası olabileceği akla geliyor.
En son da “The Secret” kitapları ortaya çıktı. “Bir şeyi yürekten istersen, o sana gelir” İstediğiniz her şeyin gerçek olabileceği mesajını veren bu kitaplar, ne gariptir ki, en çok satanlar listesine girdi ve birçok dile çevrildi.
Bir insanın yolunu çizmesi, kendisini bilgi alanında yetiştirmesi ve devamlı gayret göstermesi elbette doğrudur. Ancak hayatın bir başka diğer doğruları da vardır.
Fakat en son okuduğum kitapta yazıldığı gibi; 2kalbinden iste, evren (her ne demekse) sana mutluluk, para, şöhret getirsin” anlayışı sadece saçmalıktır. Bu, medyumdan, büyüden, yatırlara gidip ip bağlamaktan medet ummanın başka bir çeşidi olsa gerek.
Kapitalist sistem, kendi varlığını devam ettirmek ve ürettiklerini satabilmek için insanların daha çok, daha çok çalışmasını, sadece çalışmasını ve satın almasını istiyor. Şu halimize bakın; daha çok çalışıp daha çok eşya almaktan öte ne yapıyoruz? Hayatımıza anlam verecek başka uğraşlarımız var mı? Hayat bu kadar basit olabilir mi?
Bir kere şu var ki; insan geleceğini şekillendirmede hiçbir şekilde tek başına söz sahibi değildir. Aksini düşünmek, her şeyden evvel günlük hayatımızla örtüşmüyor. İnsanın zekâ seviyesi, çevre şartları, ailevi imkânlar vb. gibi başarıya tesir eden birçok sebep bulunmaktadır.
Bu gibi yayınlar çok ta masum değildir. Öncelikle kapitalist sistemin kültürünün yayılmasına vesile olmaktadır. Bu da makyavelist felsefe (amaç için her şeyi yap, çal, çırp, başkasının ayağını kaydır, lobi yap, yalan söyle) demektir.
Ama bu dünyayı, sadece kendinden ibaret görmeyen, bir başkasının üzüntüsünü içinde hissedebilen, eşitsizlikler ve haksızlıklar içinde bir hayatı öngörmeyen bireylerle şekillendirmek için herkes üzerine düşeni yapmalıdır.
Hele şu çekirdek dedikleri aileye bir bakın; kadın, erkek ve köpek” Yazık değil mi?
Kendi “kişisel gelişim” kitaplarımızı yazmak zamanı gelmiştir.