İzzettin İçin

GENÇLER KORKMASIN

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Her yıl, milyonlarca genç, üniversite sınavlarını ve sonuçlarını büyük bir heyecanla bekliyor.

Her yıl da, yüz binlerce genç dışarıda kalacak ve ne acıdır ki bu kadar genç nüfusun enerjisi boşa gidecek. Bozulan moraller, yıkılan hayaller hatta sarsıntı geçiren aileler bu acının diğer bir başka yanıdır.

Bu durumda ilk eleştirilen eğitim politikasıdır. Bir de yüksek öğrenim politikalarıdır. Eğitim politikalarının insan fıtratına uygun olmadığı, çağdaş olmadığı ve istenen sonuçları alamadığı ortadadır. Bütün bunlar doğru ancak, tek hatalı bunlar mı?

Nedense bu hususta, ailelerin davranışları, hedefleri, doğruları ve yanlışları sorgulanmaz. Gençleri yarış atı haline getiren, “ne olursa olsun kazanmalısın” çıkmaz sokağına sıkıştıran tutum ve davranışların onları ne hale getirdiği akla bile gelmez.                                                                 

Bu mantıkta şu vardır; üniversiteye girersen kurtuldun, giremezsen mahvolursun. Yine bu mantıkta hedef, gençleri hayata hazırlamak değil, sınavları mutlaka kazanmaktır. Yani sınava hazırlamaktır.

 Gençleri, bu tek ve sanki alternatifsiz hayat hedefine kilitlemek ne kadar bilimsel ve ne kadar ülke gerçekleriyle örtüşüyor?

 Üniversite kapılarından giremeyen gençleri ve ailelerini gördünüz mü? O acı tabloyu izlemenizi tavsiye ederim.

Peki, ama Neden?

Gençleri yarış atı gibi süren, onlara hayatı tek hedef olarak üniversite gibi gösteren kim?                                                  

Hayatta, bundan sonra başka mücadele kalmamış gibi gösteren kim?                                                                              Bundan sonraki hayatlarını, sanki kapkaraymış gibi gösterenler kim?

Gençlerin cevaplandırması gereken; “ne olmak istiyorsun” sorusunun cevabını verenler kim?

Bu işin nasıl olacağına yol arayanlar nerede?

En önemlisi, bütün bu soruların sonunda; birileri çıkıp, “niçin” sorusuna cevap aradı mı?

Niçin? Hayata anlam kazandıran şey, bu sorunun cevabıdır.

Diplomalarını almaktan başka gerekçeleri olabilseydi, belki de üniversiteden geri dönen gençlerin hayalleri bu kadar yıkılmamış olurdu. Çünkü şu veya bu üniversiteyi kazanmamıştı fakat koskoca hayat üniversitesi önünde duruyordu.

 Hayat Üniversitesi… Hem de Uçsuz, Bucaksız

Tek bir hedefe kilitlenmiş ve neyi, niçin olmayı sorgulamamış insanların her hayat karesinin karanlık olması kaçınılmazdır.

Hayat üniversitesinden mezun olmuş ve şu anda binlerce üniversite mezunu genç çalıştıranları unutmayınız?

Gençler korkmamalı, kendilerini sınavlara değil, hayata yetiştirsinler.

Görecekler ki; büyük bir hayat üniversitesi onları bekliyor ve sonrasında binlerce şirket onları kovalayacaktır.

Hayat bir gün ve sadece bu gün değil, devam ediyor.

Haydi, gençler, hayat üniversitesine…

GENÇLER KORKMASIN

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

NE Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!