Celile Esra ASI GÜNEŞ

SEVMEK VE BİRBİRİNİ ANLAMAK

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sevgi, çok güçlü bir duygudur. Birleştiricidir, dönüştürücüdür ve iyileştiricidir. Bana göre insan sevgisi, insana yönelik olan iyiyi, güzeli, bağlılığı ve iç huzuru ifade eder. Çünkü başkalarını sevmek aslında kendini sevmektir. Dolayısıyla kendisini sevmeyen, beğenmeyen ve kendisiyle mutlu olmayı bilmeyen kimse, bir başkasını sevemez.

Dostlar, insanlara bir söz söylerken ya da herhangi bir davranışta bulunurken kendimizi onların yerine koymakta yarar görüyorum. Biri hakkında yorum yaparken çok dikkatli davranmak gerekir. Herkesin aile yapısı, parasal durumu, eğitimi ve olanakları birbirinden farklıdır.

Her canlının, âmâsız ve şartsız sevgiye ihtiyacı vardır.  Çünkü her insan sevmek, beğenilmek ve takdir edilmek ister. En zor şartlarda ve kötü zamanlarda gerçek ve içten bir sevgi bize güç verir. Art niyetli olmanın ve başkalarının kötülüğünü istemenin kimseye faydası yoktur. Ailemize, arkadaşlarımıza ve çevrede karşılaştığımız herkese karşı özenli davranmalı, iletişim kurarken kelimelerimize ve cümlelerimize dikkat etmeliyiz. Kibar, anlayışlı ve sevecen olmak bütün sorunların çözülmesinde çok etkilidir. Böylece yanlış anlaşılmaların önüne geçeriz. Başkalarıyla iyi geçinen ve sevgi bağı olan birinin, iç huzuru da olur, mutlu da olur. Mutlu olanda ister istemez çevresine de bu mutluluğu yayar. Gelelim, romantik ilişkilerde sevginin yerini konuşmaya…

Birçoğumuz, “eşim ya da partnerim beni anlamıyor, birlikte sohbet edecek konu bulamıyoruz?” diye serzenişlerde bulunuruz.

Peki hiç kendimize soruyoruz mu?

???? Ben eşimi ne kadar anlıyorum?

???? Nelerden hoşlanır ve hoşlanmadığı neler var? Bunları biliyor muyum?

Birlikteliğimizde yaşadığımız problemin ana merkezi, bu tek taraflı düşünce yapısıdır. Partnerimizden bir şey beklerken, öncelikle, “ben bu ilişki için ne yapıyorum ve eksik kaldığım alanlar ne?” diye bir çizelge oluşturmamız ve dürüst bir şekilde olumsuz yanlarımızla yüzleşmemiz gerekir. Eşlerin aralarında olan sorunların temeli, iletişim engelleridir. Birbirimizi  tanımadan ve anlamadan takındığımız tutumlar, iletişimin yönünü etkiler. Devam eden ilişkinin düzelmesi için birlikte sarf edilen çaba önemlidir. Tek taraflı gösterilen fedakârlık, sorunu ötelemekten ve büyütmekten ileri gidemez. Bu sebeple var olan problem ve yanlış anlaşılmalar ne ise büyümeden, çiftler birbirine ifade etmelidir. Bu ifade ediş biçimi ise, tartışmadan, iğneleyici, suçlayıcı ve sen dilinden uzak olmalıdır. Örneğin; “hep sen yapıyorsun, senin yüzünden bu hale geldik, sen sen senn…” diye devam eden cümleler, problemin çözümünü sağlamazken, var olan problemi daha keskin hale getirir. Ancak bunun yerine, “sence, birbirimizi anlamak ve birlikteliğimizde mutlu olmak için nasıl bir çaba harcamalıyız?” diye kurulan bir cümle problemin kaynağını tek tarafa atmaz ve ortak çabayı ön plana çıkarır.

Birbirini anlayan ve olumluya dönüştürülen birliktelikler dileğiyle…

SEVGİLER…

SEVMEK VE BİRBİRİNİ ANLAMAK

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

NE Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!