Mehmet Cihat Benek

Ortadoğu Üzerine Subjektif Bir Değerlendirme 1

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kıymetli okurlar, bu hafta ile birlikte, coğrafyamız olan Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler neticesinde, Ortadoğu tarihine ve Ortadoğu’ya dışardan gelip söz konusu olan ülkelerin kendi hikayeleri yanında Ortadoğu’ya olan etkileri üzerine bir yazı dizisini sizlerle buluşturacağım. İlk yazı için buyurun!

Ortadoğu kavramı ilk olarak Eylül 1902’de Amerikalı bir deniz tarihçisi olan Mahon tarafından, İngiliz Ulusal inceleme dergisinde yayımlanan “Basra Körfezi ve Uluslararası ilişkiler” adlı makalesinde geçmektedir.

Tarih manidar! 1902 bu tarihin çok kısa bir süre öncesinde Ortadoğu’nun en büyük metaforlarından birinin varlığı konusunda Batı’nın gözü açılmış olacak. Bu özdeşleştirmeyi aşağıda göreceğiz şimdiden tarihi bir kenara yazalım. Evet, Ortadoğu kavramı ilk olarak Maho’nun makalesinde geçmiş ardından İngiliz Times muhabiri Valentine Chriolun “Ortadoğu sorunu” başlıklı bir dizi şeklinde yayınlanan makalesi ile Hindistan merkezli bir Ortadoğu dönemi uluslararası literatüre girmiştir. Peki coğrafyamızın ABD’li deniz tarihçisi İngiliz Times muhabiri öncesinde, Ortadoğu olarak anılmasından önce, bir adı yok muydu. Elbette vardı, İngilizler Çin’i Uzakdoğu görmüş ve bu coğrafyayı da yakın kabul ederek Yakındoğu demişlerdir. 19. yüzyılda dünya siyasetinin en önde gelen gücü olan İngiltere tarafından Uzakdoğu olarak kabul görünce dünya muvazenesinde de böyle anılmıştır.

Bölgeye adını verme konusunda kendi, politik ekonomik ve stratejik çıkarları doğrultusunda hareket eden güçler ne yazık ki 1. Dünya savaşı sonrası bölgenin sınırlarını çizerken de coğrafyada yaşayan onlarca halkın, kültürlerini, dillerini, inançlarını yaşam tarzlarını ve tercihlerini dikkate almadan yine aynı saiklerle davranışlardır. 1. Dünya Savaşı’nın Galip devletlerinden İngiltere ve Fransa sınır çiziminde etkili olurken o güne dek dünyadan arınma (En azından Avrupa coğrafyasından) politikası güden ABD Wilson ilkeleri ile bölgeye dahil olmuş ve sonrasında her geçen gün politik ve askeri yetkisini artırarak bölgenin kaderinde aşılması güç bir faktör olarak yer etmiştir. ABD yukarıda ifade edildiği üzere birinci Dünya savaşı ile bölgeye dahil olsa da İngiltere Fransa için mazi 1756 -1763 yılları arasındaki “yedi yıl” savaşlarına uzanır. Bu savaşta Fransa’nın Hindistan gibi önemli sömürge kaynaklarını İngiltere’ye kaptırmasıyla tarihin akışı adeta değişmiştir bu savaş sadece Ortadoğu tarihine etki etmekle kalmamış.

Hindistan ve Kanada sömürgelerini alan İngiltere’de de durum çok farklı değildir. Hazine tam takır ve savaş yükü iyice ezmiştir ekonomiyi İngiltere’de sömürgesi konumunda olan 13 koloninin oluşturduğu günümüz ABD devletine vergilerini arttırmış bu durum 1774’te temsil yoksa vergi de yok sloganı ile 13 koloninin İngiltere’ye karşı baş kaldırması ile sonuçlanmıştır. 1774 ayaklanması ilk etapta vergilere karşı ekonomik şartların bir isyanı olsa da tarih 1776’yı gösterdiğinde 13 koloni bir araya gelerek bağımsızlık demecini yayınlamış ve adına Amerika Birleşik Devletleri dedikleri bir devletin bağımsızlığını ilan etmişlerdir. Bu tarihten sonra 1783’e kadar İngiltere’ye karşı bağımsızlık savaşı verilmiştir. İngiltere, İspanya’nın 1779 ve Fransa’nın 1781 tarihlerinde kendisine açtıkları savaşın da içine çekince 13 koloninin kurduğu ABD devletinin bağımsızlığını kabul etmiştir

Mehmet Cihat benek: ABD’nin kurulması sonrasında Ortadoğu’da dengeler ne şekilde değişmiş bunu da bir sonraki hafta buluşturacağım sizlerle. Cumhuriyetimizin 100.yılını kutlayacağımız  şu günlerde başta ülkemiz olmak üzere tüm dünyaya barış dolu bir yüzyıl diliyorum.!

Ortadoğu Üzerine Subjektif Bir Değerlendirme 1

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

NE Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!