Agit Destan

BAĞLAN(AMA)MAK

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.

“O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.

Demeyeceksin işte.

Yaşarsın çünkü.

Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.

Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.”

…diyor bir şiirinde Can Yücel. Gerçekten de birine körü körüne bağlanmamalı mıyız? Bazılarımızın derdi aslında bunun tam tersi; bağlanamamak! Etrafınızda hem hiçbir romantik ilişkiye ciddi anlamda yanaş(a)mayan hem de yalnızlıktan ölesiye şikâyet eden insanlar vardır. Siz de zaman zaman bu davranışlarına anlam veremiyor olabilirsiniz. Durun! Belki de o insan aslında sizsinizdir?

Aşağıdaki cümleler size tanıdık gelebilir;

  • Bir tek sana karşı böyle değilim, herkese aynı şekilde davranıyorum.
  • Sorun bende.
  • Ben seni üzerim. Seni üzmemek için uzaklaşıyorum.
  • Sana zarar vermekten korkuyorum.
  • İlişkinin ciddiye binmesi bana göre değil.
  • Ailemle ilgili sorunlarım var.

Bu liste böylece uzayıp gidebilir ve genellikle “kaçıngan bağlanma stili”ne sahip kişilerin ilişkilerinde ciddi bir noktaya vardıklarında kullandıkları cümlelerdir. Gelin bağlanma stillerine bir göz atalım;

  • Güvenli bağlanma
  • Kaygılı-güvensiz bağlanma
  • Kaçıngan-güvensiz bağlanma
  • Darmadağın-güvensiz bağlanma

Bağlanma stilimizi oluşturan en temel etken anne veya bakıcımızın bize davranış şeklidir. Saatlerce ağladığınız hâlde annenize ulaşamadığınız bir bebeklik mi yaşadınız? Anneniz size yeterince ilgi ve şefkat göstermedi mi? İhmale uğradığınızı mı düşünüyorsunuz? İşte bu ve buna benzer bebeklik çağı yaşantıları bağlanma stilimizi büyük ölçüde etkiliyor.

  • Güvenli bağlanmada kişiler genellikle bebeklik dönemlerinde annelerine/bakıcılarına karşı bir kuşku duymamış, onlar tarafından ihmale veya istismara uğramamış oluyorlar. Böyle bireylerin ilişkilerinde sağlıklı bir bağlanmanın oluşma ihtimali yüksektir. Güvenli bağlanan insanlar başka güvenli bağlanan insanlarla çok huzurlu bir ilişki yaşayabilirler. Sağlıksız bir bağlanma stiline sahip birinden de çok zorlanmadan uzaklaşabilirler.
  • Kaygılı (güvensiz) bağlanmaya sahipkişiler, partnerlerini kaybetme korkusuyla hiç de sağlıklı olmayan davranışlar sergileyebilirler.  Aşırı kıskançlık, fazlasıyla taviz verme, kendini suçlama, partnerine yapışma ve takıntı gibi belirtiler gösterebilirler.
  • Darmadağın-güvensiz bağlanma ise kısaca kaygılı ve kaçıngan bağlanmanın özelliklerini içerir diyebiliriz.

KAÇINGAN-GÜVENSİZ BAĞLANMA

Asıl konumuzu içeren başlığımız bu; kaçıngan bağlanma. Bu bağlanma stiline sahip insanlar sık sık partner değiştirebilir, duygularında ani ve yoğun dalgalanmalar yaşayabilir, partnerinden çok kolay soğuyabilir, ilişkinin ciddi bir boyuta ulaşması durumunda ise aşırı kaygı gösterebilirler.

Issız Adam filmini izlemişsinizdir. Filmdeki baş erkek karakter, aslında birlikte olsa sevebilecek bir kadını ortada dişe dokunur bir sebep olmadan terk edip sonra pişman oluyor. Böyle insanlarda pişmanlık da sık görülen bir tepki. Fakat bu pişmanlık kaçıngan bağlananlar için acı vermekten başka bir işe yaramaz. Terk ettikleri veya terk edildikleri kişiler onlara geri dönse bile yine ayrılma ihtimalleri oldukça yüksek.

Nihayet hiçbir başarılı ilişki kuramayan ve gittikçe yaşlanan bu insanlar bunalıma girebiliyorlar. “Neden kimseyi sevemiyorum?”, “Neden hayatımın aşkını bulamıyorum?”, “Benim derdim ne?”, “Yalnız öleceğim.” gibi düşüncelerle bunalımları kat kat artabilmektedir.

Fakat ümitsizliğe girmeyin. Bunun da çözümü var! Hiç kimse ölene kadar güvensiz bir bağlanma stiline sahip olmak zorunda değil. Profesyonel bir psikolojik destek ile güvenli bağlanma stiline ulaşmanız mümkün. Bununla ilgili Amir Levine / Rachel Heller’in “Bağlanma” isimli kitabını öneriyorum.

Benim Bağlanma Stilim Ne?

Bağlanma stilini ölçen çeşitli envanterler mevcut. Bu envanterlerin yüzde yüz doğru sonuç vermediğini göz ardı etmemekte fayda var elbette. Yine de kendinize şu soruları sorarak güvenli mi güvensiz mi bağlanma stiline sahip olduğunuzu az çok görebilirsiniz?

  • Partnerimi (eşimi, sevgilimi) kaybetmemek için kendime zarar verebilirim.
  • Ciddi bir ilişki istiyorum ama bundan korkuyorum.
  • Partnerlerim genelde beni sömürürler.
  • Partnerim benden değerlidir.
  • Partnerimin duyguları çok da önemli değil.
  • Terk edilmek ölümden beter.
  • Hiç kimseyi sevemiyorum.
  • Yalnız ölmekten korkuyorum.
  • Hiçbir partnerim tarafından sevilmedim.
  • Her zaman aldatılmaya mahkumum.
  • Çok sık aldatırım.
  • İlişkimi kurtarmak için çok fazla yalan söylerim.

Bu sorulara genellikle EVET cevabını verdiyseniz psikolojik destek almanızda çok fayda olacaktır.

Bu haftaki yazımı Özdemir Asaf’ın şiiriyle bitirirken hepinize güven dolu, tutku dolu, aşk dolu ilişkiler diliyorum.

Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.

BAĞLAN(AMA)MAK

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

NE Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!