Siirt Üniversitesi akademisyenleri tarafından kemik yaşını yapay zeka ile bir dakikanın altında sürede tespit edecek sistem geliştirdi.
Siirt Üniversitesi akademisyenleri tarafından geliştirilen el bilek grafisinden hızlı kemik yaşı tespitine ilişkin sistemle ilgili makale uluslararası dergide yayınlandı.
Siirt Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yılmaz Kaya, Siirt Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Cüneyt Özdemir tarafından kemik yaşını yapay zeka ile bir dakikanın altında sürede tespit edecek sistem geliştirdi.
Konuyla ilgili Ne Haber’e açıklamalarda bulunan Cüneyt Özdemir, “Bu çalışma Kütahya Devlet Hastanesinde çalışan Uzman Radyolog Mehmet Ali Gedik Hoca tarafından bize tavsiye edildi. Bir doktor olarak böyle bir şeye ihtiyaç duyulduğunu, kemik yaşının tespit edilmesiyle ilgili süreçleri manuel yaptıklarını bunu yapay zeka veya otomatik bir sistem ile tespit edilebilir ise kendilerine çok iyi yararlar sağlayabileceğini zamandan tasarruf edilebileceğini, iş akış süreçlerini hızlandırabileceklerini beyan ettiler. Biz de bu faydaları gözeterek böyle bir çalışmaya giriştik.” dedi.
Kemik yaşı tespitini saniyelere düşürdüklerini belirten Özdemir, “Şu an doktorlar, uzman radyologlar bir görüntüden kemik yaşını tespit ederken 1.4 ile 7.9 dakika arasında bir zaman harcıyor. Bu doktorun tecrübesi ve uzmanlığına göre değişebiliyor. Biz bunu saniyelere düşürdük. Bir dakikanın altında bunun sonucunu verebiliyoruz. Tabii burada yaptığımız şey Uzman radyologlara bir karar destek sistemi, onlara yardımcı olacak bir araç sunuyoruz aslında.” ifadelerini kullandı.
Çalışmanın Türkiye’de bir ilk olduğunu vurgulayan Özdemir, açıklamasına şöyle devam etti: “Bu çalışma Türkiye özelinde yaptığımız bir çalışma. El bilek grafilerinden kemik yaşı tespiti. Kemik yaşı tespiti farklı bölgelerden yapılıyor. Yüzden yapılan var. Dişlerden yapılanlar var. Biz bu çalışmada el, bilek grafilerini kullandık. El bilek grafilerinden gelişim süreçleri coğrafyalara göre, ırklara göre ve beslenme alışkanlıklarına göre sosyo ekonomik durumlarına göre değişebiliyor. Değişebildiği için bir noktada yapılan bir çalışma diğer noktaya uygun olmayabiliyor. Türkiye’de buna dair bir çalışma yoktu. Biz de bunu yaptık, doktorlarımızın kullanımına sunduk.”
