SİİRT’TE İNTİHARLAR NEDEN ARTIYOR?

SİİRT’TE İNTİHARLAR NEDEN ARTIYOR?

Son zamanlarda Siirt’te artan intihar vakalarının altında yatan nedenleri Ne Haber olarak sizler için araştırdık.

Psikolog Ayşe Aygün, konuyla ilgili verdiği ropörtajda, son zamanlarda Siirt’te artan intiharların nedenlerini Ne Haber’e anlattı.

İntihar Nedir?

İntihar, ölüm sonucunu doğuracağını bilerek bir canlının kendisine karşı yaptığı eylemdir. Canlının bilerek, kendini öldürmeye çalışmasıdır. Psikiyatrik bir hastalık değildir. Bir davranış bozukluğu olarak değerlendirilebilir.

Son Zamanlarda İntihar Sayılarının Artmasının Nedenleri Nelerdir?

Özellikle son aylarda Siirt’te de birçok nedenden dolayı intihar eden vatandaşımızın olduğu haberlerini üzüntüyle takip ettiğini belirten Aygün, “Kadınlar, erkeklere göre daha fazla intihar etmekte fakat erkeklerde ölüm oranı daha fazladır. Bunun nedeni kullanılan yöntemlerin erkek ve kadınlarda farlılık göstermesidir.” dedi.

Siirt’te intihar eden kişileri özellikle gençlerden oluştuğunu ifade eden Aygün, “Siirt’teki gençlerin intihar girişimlerinin altında yatan dinamiğin ailevi ve toplumsal baskılar oluşturmaktadır. İçinde bulundukları toplumla uyum problemi yaşayan bundan dolayı çok fazla eleştirilen gençlerin de intihar düşünceleri olabilmekte. Genel olarak Siirt’teki intihar vakalarının ekonomik/işsizlik ve toplumsal sıkıntılardan kaynaklı olduğunu söyleyebiliriz.” ifadelerini kullandı.

İntiharların Nedenleri Nelerdir?

İntiharların nedenlerinin çaresizlik ve umutsuzluk olduğunu söyleyen Psikolog Aygün, “İntihar girişiminde bulunan ve sonrasında psikolojik destek alan kişilerle olan görüşmelerimizde genellikle altta yatan duygunun çaresizlik ve umutsuzluk olduğunu görmekteyiz. Kişi içinde bulunduğu ekonomik problemler, toplumsal baskı, sağlık sorunları, duygusal buhranla baş edemeyeceğini düşünür ve ölümü bunlardan kurtuluş olarak görür.” dedi.

“Savaş ve Salgın Hastalık Döneminde İntihar Vakaları Artmıştır”

Ergen ve yaşlılarda intihar sayılarının daha fazla olduğunu söyleyen Aygün, savaş ve salgın hastalık döneminde intihar vakaları arttığını söyledi ve sözlerine şunları ekledi; “İntihar riskini artıran psikolojik rahatsızlıklar; depresyon ve psikotik rahatsızlıklardır. Bu rahatsızlıkları olan kişiler iç görüye sahip olmadıkları için intihar etme riskleri yüksektir. Bu rahatsızlıkları olan kişilerin klinik olarak iyi takip edilmesi gerekir. Tedaviye dirençleri varsa muhakkak yatarak tedavi edilmeleri gerekir. Madde kullanan ve kişilik bozukluğu olanların yanı sıra intihar haberlerine ve filmlerine ilgisi olan kişilerin de intihar etme eğilimleri olabilmektedir. Büyük ve ani kayıp yaşayan kişilerde de intihar etme eğilimini görmekteyiz.”

Nilgün Marmara, Stefan Sweig, Virginia Woolf, Cesare Pavese gibi ünlü isimlerin intihar etmiş olması intihar sayılarının artmasında etken mi?

İntihar etmenin popülerlik kazandırıldığına mı inanılıyor?

Entel intiharı dediğimiz varoluşsal bunalım sonucu intihar eden kişileri de basında ve sosyal medyaya yüklenen intihar videolarda gördüğümüzü belirten Aygün, “Medya da yer alan ya da magazinsel intiharlar özellikle gençler arasında intiharı cazip hale getirebilmekte. Almanya’da Goethe’nin “Genç Werther’in Acıları” kitabının başkahramanının aşkına kavuşamadığı için intihar etmesi o yıl 40 kişinin intihar etmesine neden olmuştur. İntihar haberlerinin medyada çok fazla yer alması ve medyanın çok fazla detaylandırmaları da intihar eğilimi olan kişileri olumsuz etkileyebilir.” dedi.

“İntihar İçin Risk Faktörleri Olduğu Gibi Koruyucu Bazı Faktörlerinde Vardır”

İntihar için risk faktörleri olduğu gibi koruyucu bazı faktörlerinde varlığından söz eden Aygün, Bunların;

“Güçlü bir dini inanca sahip olma, düzenli aile yaşantısı, çocuk sahibi olma, gebelik durumu, stresle baş etme becerilerine sahip olma ve sosyal desteğin olması” şeklinde sıralandığını söyledi.

Sürekli İntihar Edeceğini Söyleyenlere Dikkat!

Toplumda intihar edecek kişi intihardan bahsetmez şeklinde yanlış bir algı olduğunu belirten Aygün, “Bu gibi söylemleri mutlaka ciddiye almak gerekir. Birisine intiharla ilgili düşüncesini sormaktan korkulmamalı. Bu aklında olmayan bir şeyi aklına getirmek değildir. Aynı zamanda daha önce intihar girişiminde bulunan kişiler tekrar intihardan bahsediyorsa mutlaka bir psikolojik destek alması gerekir. İntihar etmeyi düşünen kişilerle tartışmak durumu zorlaştırır. İntihar riski olan ancak o an hemen hekime götürülemeyecek kişiler mutlaka gözetim altında tutulmalıdır.”

Son olarak intiharın, sadece psikolojinin değil tüm halk sağlığını ilgilendiren toplumsal bir olgu olduğunu sözlerine ekleyen Psikolog Aygün, sözlerini bu cümlelerle bitirdi;

“İntihar sadece psikatrinin ya da psikolojinin değil tüm halk sağlığını ilgilendiren toplumsal bir olgudur. Koruyucu ve önleyici tedbirlerle intihar olaylarını azaltmak mümkündür. Bu bağlamda ailelere, siyasete ve medyaya önemeli görevler düşmektedir.”

 

Exit mobile version