Siirtli Pompacı: “Zamlar Haftalık Olmuş, Panolarımızı Değiştiremiyoruz”

Siirtli Pompacı: "Zamlar Haftalık Olmuş, Panolarımızı Değiştiremiyoruz"

Benzin istasyonunda pompacılık yaparak geçimini sağlayan Ahmet Gök, “Zamlarımız haftalık olmuş. Panolarımızı değiştirmeye vakit bulamıyoruz. Eskiden burada 3-4 tane pompacı çalışıyorduk. Şimdi ben tek başıma çalışıyorum. Ben bile fazlayım.” dedi.

Taksici Adil Özdemir, “Şu an iyi değil. Hala da yükseliş var. Bu gidişle bizi kurtarmaz. Durma noktasına geldi bile. Biz taksiciyiz baş başadır. Yakıta karşı baş başa. Bizi kurtarmıyor. Müşteri bindiriyoruz diyor neden zam yapıyorsunuz? Zam yapmasak biz zor durumda kalıyoruz. Mecbur tartışmaya giriyoruz bazen. Geçen seneki fiyatla şimdiki fiyat arasında yüzde yüz fark var. Geçen sene 8-9 liraydı şimdi 15 kusurdur.” dedi.

Yaklaşık 22 yıldır benzin istasyonu işleten İsmail Ensarioğlu, vatandaşın mazotu borçla talep ettiği belirterek şunları söyledi: “Son zamanlarda akaryakıtın durumu çok kötüdür. Çok zamlanmış kimse alamıyor. Şu an kimse aracını çalıştıramıyor. Çalıştırdığı zaman da borçla almak istiyor. Borçla da veremiyoruz. Çünkü biz peşin aldığımız için borçla da veremiyoruz. Millet zor durumdadır. Bazen mecburen borçla veriyoruz, paramızı alamıyoruz. Biz de zarar ediyoruz. Bizim karımızı çok indirmişler. Yüzde 5’e, 6’ya indirmişler. 20 sene evvel karımız yüzde 16’ydı, mazotun 1 litresi 500 liraydı. Düşün biz ne kadar geriye gitmişiz.”

“5 BİN LİRA GELEN ELEKTRİK FATURASI 12 BİN LİRA GELMİŞ”

Her geçen gün zarar ettiklerini belirten Ensarioğlu, “Benim umudum kalmamış. Çünkü zarar var. Her bir petrolcu 20 bin lira zarar ediyor bir petrolden. Aylık 20 milyar (bin TL) zarar ediyor. Mesela ben 5 bin lira elektrik tüketim parasını veriyordum ayda. Şimdi 12 bin lira gelmiş. Kazancım ne olmuş aynı. Aynı kazançla bu zararı ben nasıl kapatayım. Hatta karımız inmiş.” dedi.

Köydeki gelirleriyle benzin istasyonunu amorti ettiklerini ifade eden Ensarioğlu, Şimdi bizim araçlarımız var, gereçlerimiz var, çocuklarımız var. Bu kadar insan bunun üzerinde çalışıyor. Bu kadar sigorta, her şeye zam gelmiş ama bizim karımız inmiş. Bu gidişle ben iyi görmüyorum. Hepimiz iflas edeceğiz. Düşünün bir ay içeririnde bin 500 benzinlik kapatmış resmi olarak. Kapattılar adamlar. Zarar ediyor zarar ediyor… Biz zararımızı nereden getiriyoruz? Köy kaldığımız için yıllık gelirimizle döndürüyoruz. Köyde fıstıklarımız var, köyde gelirimiz var, tarlalarımız var. Bizi kuşatan köydür. Bizi kurtaran ekonomi değil.” diye konuştu.

Acil bir durum olmadığı müddetçe kimsenin aracına kontak vurmadığı belirten pompacı Ahmet Gök, şöyle konuştu: “Akaryakıttaki durum şu an gelen şoförlerin tepkisini dinliyoruz. Herkes isyan içerisinde. Kimse zorunlu olmadığı halde arabasına kontak vurmuyor. Eskiden millet pikniğe giderdi, keyfe giderdi. Arabasını kullanırdı her şekilde. Şimdi bakıyorsun bir hastası, acil bir durumu olmadığı sürece kimse kontak vurmaz arabasına. O kadar ateş pahası olmuş.”

“2 SENE ÖNCE 400 LİRAYA DOLDURDUĞUM ARABAYI ŞU AN 1.400 LİRAYA DOLDURUYORUM”

Akaryakıt fiyatlarındaki artışın bilet fiyatlarına da yansıdığını vurgulayan Gök, şu cümleleri kullandı: “Ben 2014 yılında buraya başladığımda. Buraya gelen minibüsleri 200 liraya dolduruyordum. Şimdi en kötüsü 1.200-1.300 TL’ye fullüyorum. Aradaki farka bak. 2 sene önce de ben burada 400 liraya doldurduğum arabayı şu an 1.400 liraya dolduruyorum. Buradaki köylere biletler 10 liraydı, 5 liraydı, 20 liraydı. Şimdi aynı şehirler arası gibi 50-100 liralara çıkmış. Bunu halk ödeyemiyor ki. Artık kimse yerinden kıpırdamıyor, hareketlilik yok. Eskiden ben burada 5 bin litre mazot satıyordum. Şimdi benim satışım 1000-1500 litreye düşmüş.”

“NE PATRON KAZANIYOR NE İŞÇİ”

Günde benzin istasyonuna giren araç sayılarında ciddi bir düşüş olduğunu belirten Gök, “Fiyat 15,86 lira olmuş, en son gelen zamla beraber. Hala da beklentimiz var otogaza da gelecek. 15-20 gün içerisinde 1 lira 20 kuruş zam geldi akaryakıta. Eskiden buraya giren arabanın sayısı 300-400’ün üzerindeydi. Şu an buraya giren araba sayısı 38-40 arasıdır bugün itibariyle. Vardiyemi aldığım saatten bu yana 38-40 araba girmiş. 300 nerede, 30-40 nerede? O kadar düşmüş. Bununla nasıl baş edeceğiz? Ne biz kazanıyoruz, ne patron kazanıyor, ne işçi kazanıyor, hiç kimse kazanmıyor. Bilmiyoruz ne olacak. Hakkımızı da isteyemiyoruz. Kazanç yok. Elektrik faturası çıkmış buraya 8-10 bin lira. Bizim de maaşlarımızı, sigortalarımızı üstüne yüklediğin zaman yüklenici firma altında eziliyor. Böyle olmuyor ki. O yüzden patronlar da durmuş. Onlar da ne yapacaklarını bilmiyor. İşçiyi mi çıkartayım, onun maaşından mı kısayım. Ne yapacağını o da bilmiyor.” dedi.

“O kadar ki zamlar gelmeye başladı ki biz fiyat panomuzu değiştirmeye vakit bulamıyoruz. Çünkü haftalık olumuş.” diyen Gök, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Değiştiriyoruz, daha onu oturtmadan ikinci bir zam geliyor. Onu oturtmadan diğer bir zam geliyor. O kadar ki hızlı fiyat değişimi olmaya başladı. Haftalık olumuş. Eskiden yılda bir kere derlerdi 2 kuruş, 5 kuruş, 8 kuruş bir zam gelir derlerdi. Şimdi 80 kuruşlar, 50 kuruşlar, 40 kuruşlarla geliyor. Yüksek meblağda geliyor artık. Ben eskiden bu gördüğünüz istasyonda 3 tane pompacı çalışıyorduk. Her bir popanın başında bir arkadaş dururdu. Şu an bütün pompalara ben tek başıma bakıyorum çünkü iş yok, iş düşmüş tek başıma ben bile fazlayım. Patron şey olmasaydı ben bile ayrılacaktım. Çünkü araç yok. Kaç dakikadır buradasınız giren araç yok, girmiyor. O girenler de ya kurum arabasıdır ya şirket arabasıdır. Şahsi araba girmiyor zaten.”

Exit mobile version