Siirt SES Şubesi: “Tıkanan Sağlık Sisteminin Sorumlusu Hekimler ve Sağlık Çalışanları Değil”

Siirt SES Şubesi: “Tıkanan Sağlık Sisteminin Sorumlusu Hekimler ve Sağlık Çalışanları Değil”

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Siirt Şubesi açıklamalarda bulundu. Sendika açıklamasında, sağlıkta dönüşüm programını ile sağlık emekçilerinin emeğinin ucuzlatıldığına vurgu yaptı.

SES Siirt Şubesinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

”Sağlığı alınıp satılan bir meta, hastaneleri işletme, hastaları müşteri ve sağlık çalışanlarını köle olarak gören anlayışın yürürlüğe koyduğu sağlıkta dönüşüm programı ile sağlık emekçilerinin emeği ucuzlatılmış, çalışma koşulları kötüleşmiş halkın sağlık hakkı elinden alınmış gelinen aşamada sağlık sistemi işlemez hale gelmiştir.

Pandeminin katmerleştirdiği sağlık emekçilerinin çalışma koşullarında artan zorluklar ve ekonomik krizin de derinleştirdiği ekonomik hakları ile ilgili büyük kayıpları yaşamaya devam ediyoruz. Siyasal iktidar sağlık hizmetlerini üreten hekimleri ve sağlık çalışanlarının haklarını görmezden gelmekte, tercihini sermayeden yana kullanmaktadır. Tüm toplumsal kesimler gibi bizler de artık geçinemiyoruz.

Koruyucu sağlık hizmetlerinden daha çok tedavi edici sağlık hizmetlerinin sunulduğu, sağlık hizmet sunumunda sevk zincirinin tamamen ortadan kaldırıldığı, kışkırtılmış sağlık talebi yaratan bu sağlık sistemi toplumun nitelikli sağlık hizmeti alma hakkını elinden almaktadır. Sağlığa erişim giderek zorlaşmakta, katkı-katılım payları ile ekonomik krizin derinleştiği koşullarda yurttaşın cebinden giderek daha fazla para çıkmaktadır. Bu işlemeyen, sağlık değil sağlıksızlık üreten sağlık sisteminin tüm yükünü ise sağlık emekçileri çekmekte, emeklerinin karşılığını alamadan her geçen gün umutsuzluğa sürüklenmektedirler.

Sağlık emekçileri yetersiz istihdamın ve kışkırtılmış sağlık talebinin karşısında tükenmekte, angarya ile daha çok çalışmaya zorlanmaktadır. Bu yoğun emeğin karşılığında ise insanca yaşanabilecek temel ücrete erişmek yerine oyalama tasarılar, ek ödeme yalanları ile geçiştirilmektedirler. Performans ile sağlık çalışanları birbirine düşman edilmekte, nitelik değil nicelik önemsenmektedir. Yoğun emek gerektiren bu çalışma düzeni ve ekonomik sorunların yanı sıra liyakatsiz atamalar, yönetici mobbingleri, KHK’ler ve soruşturmalar gibi antidemokratik uygulamalar ile sağlık hizmeti vermeye çalışan sağlık emekçilerinin iyilik hali ortadan kaldırılmaktadır.

Sağlık sisteminde yaşanan tüm olumsuzluklar sağlık emekçilerine yansıtılmakta, pandemiyle beraber daha da derinleşen yanlış sağlık politikaları, ülkeye olduğu gibi sağlığa da yansıtılan şiddet dili her geçen gün daha da can yakmakta, canımızı almaktadır.

İşkolumuzda yaşanan bunca haksızlığa ve yanlışlığa karşı sendikaların temel görevi mücadele ederek koşulların düzeltilmesini sağlamaktır. 6 dönem boyunca yetkilendirilmiş yandaş sendika tarafından imzalanan toplu iş sözleşmeleri ile işkolu emekçileri sürekli mağdur edilmiştir. Bu mağduriyetin sebebi olan yandaş sendika hekimlerin ve sağlık emekçilerinin 14-15 Mart tarihlerinde haklarını talep etmek için yaptıkları mücadeleye dil uzatmaktadır. Sendika ve iktidar partisi ile işyerlerindeki temsilcileri ve idareciler adeta bir sarmal halinde iç içe geçmişlerdir.

Adeta sendika değil de hükümet gibi konuşmaktadır.

Sağlık emekçileri ve halkın sağlık hakkı için sağlık sisteminde yaşanan sorunları deşifre etmek, değiştirmek için mücadele etmek yerine iktidar gibi sağlık emekçilerini tehdit etmektedir. Biz ne yetkilendirilmiş yandaş sendikanın, ne hükümetin tehditlerine boyun eğmeyeceğiz. Hakları için, halkın sağlık hakkı için mücadeleye devam edeceğiz. Mücadele eden örgütleri ve üyelerini de desteklemeye devam edeceğiz.

Bir kez daha ifade ediyoruz. Sendikalar idarecilik yapacaksa, işveren gibi olacaksa idarecilere gerek yoktur. İdareciler sendikacılık yapacaksa sendikaya gerek yoktur. Artık işkolu emekçileri sırtlarında oluşan bu yandaş sendikamsı yapı olan kamburdan kurtulmalıdır.”

Exit mobile version