Siirt Hayvan Hakları Topluluğu, Kezer yerleşmesinde bulunan ve birden bire kaybolan yavru köpekler için Siirt Üniversitesi yetkililerinin sessiz kaldığını belirtti.
Konuyla ilgili Ne Haber’e açıklamalarda bulunan Siirt Hayvan Hakları Topluluğu (SİHAK) Başkanı Esma Yıldız, şöyle konuştu: “Bizim üniversitede beklediğimiz 7 tane yavru köpek vardı. Ziraat Fakültesi’nin arka tarafında. Anneleri yoktu bu yavruların. Biz besleyip büyüttük. Bütün yavruları toplamışlar. Kartonlara koyup üstünü kapatmışlar. Üniversitenin arabasını getirmişler almak için. İşte götürüp kırsala veya başka bir yere atacaklar. Bizim hocalardan biri de görmüş. Bu olaydan sonraki pazartesi günü bizde rektörlüğe gittik. Burada besleme yapacağımızı ve kimsenin karşı çıkamayacağını söyledik. Doğa Koruma ile birlikte gittik.”
“Şu an Hiç Yavrumuz Ortada Yok”
Yavruların birden bire kaybolduğunu ifade eden Yıldız, “Hocalarımız olaydan bir hafta önce beslemeye giderken iki yavru görmüş. Sonraki gün ise bir yavrunun sırtında kan görmüş. Diğer yavruları bulamamış. Ardından o iki yavru da kayboldu. Şu an hiç yavrumuz yok orada.” dedi.
Bilgimiz Yok Denildi
Konuyla ilgili Üniversite yönetimi ile görüştüklerini ve sonuç alamadıklarını ifade eden Yıldız, açıklamalarına şöyle devam etti: “Ben kendim Ziraat Fakültesi Sekreteri ile görüştüm. Bilgimiz yok denildi. Fakültenin kantincisi de yerde kan gördüğünü söyledi. Bu kan o köpeğe ait değil. Çünkü hocamız kontrol etmiş hiç yara yokmuş. Muhtemelen başka bir köpeğe ait. Fakülte Sekreteri iki tane köpeği bir çiftliğe götürdüklerini söyledi. Bu da suç köpeği yerinden alamaz. Ben bunu kendisine de söyledim. İyilik yaptığını zannediyorsunuz bu da suç dedim. Gidip söylediği çiftliğe de baktık. Bizim köpekler değildi farklı köpeklerdi.”
“Şu an Siirt Üniversitesi’nden Ses Yok!”
Kamera kayıtlarına ulaşamadıklarını söyleyen Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Sonra Basın Müdürü ile görüştüm. Arkadaşımıza biz onlara yuva yapmışız hobi bahçesine bırakmışız, demiş. Hobi bahçesindeki köpekler ayrı onların anneleri var. Ayrıca o yuvayı da onlar değil biz yaptık.
Şu an hiç kimseden ses yok. Ne rektörlük bir şey diyor ne hizmetliler ne de çalışanlar. Bizi çağırdılar. Kamera kayıtlarını bakmak için. Biz gittik kayıtları bize göstermediler.”