SADDAM HÜSEYİN’İN TİLLOLU SÜNNETÇİSİ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

90’lı yılların en büyük korkularından biri, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in Türkiye’ye saldırma ihtimaliydi. Zira Saddam Hüseyin, 1980’de İran’a, 1990’da Kuveyt’e saldırmış ve bilahare başta Türkiye olmak üzere birçok bölge ülkesini de saldırı konusunda tehdit eder hareketlere girişmişti.

SADDAM HÜSEYİN'İN TİLLOLU SÜNNETÇİSİ

Fotoğraf 1. 4 Nisan 1990, Milliyet Gazetesi

Özellikle Türkiye’nin güney illeri saldırı ihtimalini derinden hissediyordu. Çünkü Türkiye, 1990-91 Körfez Savaşı’nda Saddam Hüseyin’in tamamen karşısında yer almıştı. Irak’ın Amerika tarafından vurulabilmesi adına Adana’daki İncirlik Üssü’nü açmış, Türkiye’nin güneyinden bir harekatla Irak’ın kolaylıkla yenilgiye uğratılması için de Amerika ile görüşmeler gerçekleştirmişti.[i] Bu şekilde başta Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Mardin, Siirt gibi güney illeri olmak üzere tüm Türkiye’nin Saddam Hüseyin’in saldırısına uğrayabileceği haberleri yayılıyordu. Bilhassa güney illerinde yaşayan insanlar, Saddam Hüseyin’in Halepçe Katliamı’na benzer şekilde kimyasal silah kullanabileceğinden ve Türkiye’nin güneyine zehirli gazlarla saldırabileceğinden endişe ediyorlardı. Örneğin Diyarbakırlılar, Körfez Savaşı sırasında Diyarbakır’ı ziyaret eden dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’ya, “Irak saldırırsa ne yapacağız? Sivil savunma önlemleri yetersiz. Gaz maskesi dağıtılmıyor” tarzında eleştirilerde bulunuyorlar, buna karşılık ise “Evinizin müsait yerine sığınak yapın. Herkese gaz maskesi dağıtamayız” şeklinde yanıtlar alıyorlardı.[ii]

Bu süreçte korku ve endişe büyük bir hızla insanlar arasında yayılmayı sürdürüyordu. Özellikle Mardin, Diyarbakır, Batman, Siirt gibi güneydoğu illerindeki vatandaşlar bulundukları yerleri terk ederek Irak füzelerinin menzili dışında kalacakları varsayımıyla İstanbul, Bursa, Edirne ve Karadeniz gibi ülkenin batı ve kuzey bölgelerine göç ediyorlardı.[iii]

SADDAM HÜSEYİN'İN TİLLOLU SÜNNETÇİSİ

Fotoğraf 2. 11 Ocak 1991, Siirt Gazetesi

Güney bölgelerinde kalmayı sürdüren vatandaşlar ise ucuz ama enteresan alternatiflere başvuruyorlardı. İnsanlar, belki bugün çok abes gelecek olsa da ıslak havlular ve koli bantlarıyla, Saddam Hüseyin’in kimyasal silahlarına karşı koyabileceklerine inanıyorlardı. Bu yüzden zehirli gazların evlerine girmemesi için kapı altlarına ıslak havlular koyuyorlar, evlerinin pencerelerini koli bantlarıyla bantlayarak muhtemel kimyasal silah saldırılarından korunacaklarını varsayıyorlardı. Öyle ki bu dönemde koli bandının adı dahi değişip “Saddam bandı” olmuştu. Saddam bantları, kimyasal silahları önleyen en önemli koruyucular haline gelmiş, çarşı ve pazarlarda kapış kapış satılmaya başlanmıştı.[iv]

İncirlik Üssü’ne ev sahipliği yapan Adana, bu durumları en yoğun yaşayan illerden biriydi. Bu çerçevede Adana’da yaşananlar 2016 yılında “Saddam Bandı” ismiyle bir belgesele bile dönüştürüldü.[v] Nitekim bugün koli bandına halen çoğu güney ilinde Saddam bandı denmeye devam etmekte…

Bu dönemlerde insanlar hem çok korkuyorlar hem de tam olarak ne yapacaklarını bilemiyorlardı. Körfez Savaşı ve Saddam Hüseyin üzerine türlü türlü senaryolar üretip duruyorlardı. Örneğin bir güney ili olması hasebiyle savaşın direkt muhatabı konumundaki Siirt’te, çok ilginç iddialar gündeme taşınıyordu. Bu gündeme taşınan iddiaların birine göre, Saddam Hüseyin Türkiye’ye ya da en azından Siirt’e saldırmayacaktı. Çünkü onu Siirt Tillolu biri sünnet etmişti. O da bunun hatırına saldırmayacaktı…[vi]

SADDAM HÜSEYİN'İN TİLLOLU SÜNNETÇİSİ

Fotoğraf 3. 14 Ocak 1991, Mücadele Gazetesi

Bu iddia biraz komik ve akıl dışı gibi görünse de o dönemde Siirtlilerin çoğu buna inanıyordu. Hatta bugün dahi başta Tillolular olmak üzere belli bir yaş üstü birçok Siirtli buna inanmaya devam ediyor. Esasen Saddam Hüseyin’in Tillolu bir sünnetçi tarafından sünnet edilmiş olma ihtimali gerçekten çok yüksek… Her ne kadar günümüzde Tillolular, sünnetçilikten ziyade hocalık ve tüccarlık vasıflarını ön plana çıkarıyorlarsa da yakın dönemlere değin Ortadoğu’daki milyonlarca insanın sünnetçisi hep Tillolular olmuştu.[vii] Anadil olarak Arapça konuşan, farklı bölge dillerini de iyi bilen Tillolu sünnetçiler, dini hüviyetleriyle Ortadoğu’da köy köy, bucak bucak dolaşarak milyonlarca çocuğu sünnet etmişti.[viii] Mesela kendisi de Tillolu bir sünnetçi tarafından sünnet edilen 1918 doğumlu yazar Musa Anter, Tillolu sünnetçiler üzerine şu bilgileri kaydediyor:

Asırlardan beri Mısır, İstanbul, Bağdat ve Şam’a kadar tüm İslam âleminin sünnetçileri Tillolu idi. Herkes onları bekler ve mübarek bildikleri Tillo şeyhlerine çocuklarını sünnet ettirirlerdi. Dağlarında yetişen kına gibi bir otu sünnet yaralarına serper 3-5 gün içinde yara iyileşirdi.”[ix]

 Böyle olmakla beraber Saddam Hüseyin’in Tillolu bir sünnetçi tarafından sünnet edilmiş olma iddiasını kesinleştirmek için daha net bilgi ve araştırmalara ihtiyacımız bulunuyor.  Bu bilgi ve araştırmaları da dönemin Siirt Gazetesi bizim için karşılıyor. 14 Ocak 1991 Siirt Gazetesi’nin “SADDAM’ı Sünnet Eden Tillo’lu Sünnetçinin Kimliğini Saptadık” başlıklı haberi, Saddam Hüseyin’in bir Tillolu tarafından sünnet edilmiş olduğunun en net kanıtı olarak karşımıza çıkıyor:

Yaptığımız araştırma sonunda Saddam Hüseyin’in, aile sünnetçilerinin, halen Vakıflar Bankası Siirt Şubesinde Memur olarak çalışan Yasin Süalp’in Merhum Babası H. Ali Süalp olduğunu ortaya çıkardık. Savaş hali dışında, Tillo’lular halâ Irak’a giderek belirli ailelerin çocuklarını sünnet etmektedirler.[x]

SADDAM HÜSEYİN'İN TİLLOLU SÜNNETÇİSİ

Fotoğraf 4. 14 Ocak 1991, Siirt Gazetesi

Bir diğer taraftan Saddam Hüseyin gerçekten ne Körfez Savaşı sırasında ne de savaş sonrası Irak aleyhine ortaya konan Çekiç Güç döneminde Türkiye’ye saldırmadı. Peki sahiden Saddam Hüseyin bahsedilen durumun hatırı yüzünden mi Türkiye’ye saldırmadı? Bunu bilemiyoruz! Çünkü elimizde diğer husustaki gibi net bilgi ve kanıtlar yok…

Öte yandan Türkiye’ye günümüzde Irak’ın değil İsrail’in saldıracağı üzerine iddialar var. Hatta bu iddialar ülkenin bir numaralı ismi olan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından dile getiriliyor. Erdoğan, İsrail’in Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü Türkiye’ye dikeceğini söylüyor ve Binyamin Netanyahu’nun Anadolu’yu içine alan Büyük İsrail’i kurma hayallerinin olduğunu beyan ediyor.[xi]

Bu çerçevede Binyamin Netanyahu’yu sünnet eden bir Tillolu olup olmadığına bakılmaksızın Türkiye’nin çok daha akılcı ve güçlü politikalarla kendi önlemlerini almasını ümit ediyoruz…


[i] Alptekin Molla, “Soğuk Savaş Sonrası Körfez Krizleri ve Türkiye-ABD-NATO İlişkileri”, Yönetim Ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, (2009), s. 37-38.

[ii] Namık Durukan, “Gaz Maskeleri Depodan Çıkacak”, Milliyet Gazetesi, 28 Ocak 1991.

[iii] Siirt Gazetesi, “Bölgeden Büyük Göç Var”, 11 Ocak 1991; Siirt Gazetesi, “Siirt’ten Gidenler Olduğu Gibi Siirt’ Gelenler De Var”, 17 Ocak 1991; Mardin Sesi, “Saddam Yüzünden Sınıfta Kalacaklara Ek Sınav Hakkı”, 1 Şubat 1991.

[iv] Muhsin Şenol, “Saddam Bandı’nın Hikayesi”, Doğru Haber, https://dogruhaber.com.tr/haber/745251-saddam-bandinin-hikayesi ; YouTube, “Korkutarak Yönetmek I Siftah I Bunker Taktiği I Saddam Bandı I Üstün Dökmen’den Bir Şeyler #1”, Bir Şeyler, https://www.youtube.com/watch?v=VSyeZ6flWdg

[v]Youtube, “Saddam Bandı Belgesel Film (Adana)”, Naci Bütev, https://www.youtube.com/watch?v=YTxOjT8SM10

[vi] Mücadele Gazetesi, “Saddam’ı Kim Sünnet Etti?”, 14 Ocak 1991.

[vii]Yavuz Donat, “Yazmazsak Olmaz”, Sabah Gazetesi, https://www.sabah.com.tr/yazarlar/donat/2013/10/24/yazmazsak-olmaz

[viii] Ayhan Mergen, “Sünnet Geleneği (2), Siirt Gazetesi, https://siirtgazetesi.com.tr/sunnet-gelenegi-2/

[ix] Musa Anter, Hatıralarım, (4. Baskı), İstanbul, Aram Yayınevi, 2016, s. 280.

[x] Siirt Gazetesi, “SADDAM’ı Sünnet Eden Tillo’lu Sünnetçinin Kimliğini Saptadık”, 14 Ocak 1991.

[xi] Youtube, “Erdoğan ilk kez bu kadar açık söyledi: İsrail gözünü Türkiye’ye dikecek”, Yeni Şafak, https://www.youtube.com/watch?v=OAueqNUg9io

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
SADDAM HÜSEYİN’İN TİLLOLU SÜNNETÇİSİ
Haber bültenimize abone olun ve tüm haberlerden anında haberdar olun.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

NE Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!