HEP-SEN: “Devleti Yönetmeye Talip Olanlar, Memura Sahip Çıkmadan mı Bunu Başaracak?”

HEP-SEN: “Devleti Yönetmeye Talip Olanlar, Memura Sahip Çıkmadan mı Bunu Başaracak?”

Hemşireler ve Tüm Sağlık Profesyonelleri Sendikasının (HEP-SEN) yaptığı basın açıklamasında, “Devleti yönetmeye talip olanlar, devletin memuruna sahip çıkmadan mı bunu başaracak? Eğitimli insanların bir kıymeti yok mu? Her şey, her hareket oy için mi?” denildi.

“Emek için, hak için, adalet için yola çıktığımız ilk günden bu yana kamu sağlık emekçilerinin yanında durarak, toplumun sağlığı için her görevi ifa ederek, her meşru yolla hukuksuzluklarla mücadele ederek büyüyen HEP-SEN hareketi, sahanın hareketi olarak beyanımız ve çağrımızdır!” denilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

“1 Ocak 2023’ten itibaren geçerli olacak vergi had ve tutarları %122 oranında artırıldı. 2022 yılsonu enflasyonu TÜİK tarafından %64, ENAG tarafından %137 olarak hesaplandı. En düşük memur maaşı 2015’te net asgari ücretin 2,2; hemşire maaşı 2,6; öğretmen maaşı ise 3 katıydı. Memur maaşlarının 2015’teki seviyeye gelebilmesi için en az %100 zam yapılması gerekirken, bu tartışmalar devletin yetkili makamlarınca saçma tartışmalar olarak adlandırılıp 3 Ocak 2023 tarihinde %25’lik bir artış kararı açıklandı. Bunun içindeki %16,4 oranı zaten enflasyon farkı ve imzalanan Toplu İş Sözleşmesi gereğince belirlenen orandı. Yani biz kamu emekçilerine aslında yapılan zam oranı %8,6 oldu. Vergiler, %122 artarken, devletin personelinin maaşı sadece %25 arttı. Hatta ve hatta bu oran büyük bir şölen eşliğinde, alkışlar eşliğinde bir lütuf, bir zafer gibi duyuruldu.

Kamu personeli devletin işleyişini ayakta tutan ana sütundur. İlgili alanda yüksek eğitime sahiptir, nitelikli ve çeşitli sınav vb. aşamalardan geçerek gelmiştir. Devlet, kendi işlerini idare ederken personeline güvenebilmek için her türlü adımı atmaktan geri durmazken, verdiği değer bu kadar mıdır? Güven duyduğunuza değer vermeyerek nasıl bir yol izlediğinizin farkında mısınız? Yoksa devlet, memurunu gözden mi çıkardı? Üzerine basa basa soruyoruz, devleti yönetmeye talip olanlar, devletin memuruna sahip çıkmadan mı bunu başaracak? Eğitimli insanların bir kıymeti yok mu? Her şey, her hareket oy için mi? Devlet teamüllerinin, devlet geleneklerinin ülkemizde düştüğü hal bu mudur?

Oran açıklanırken elleri alkışlamaktan nasır tutan, sonra da samimiyetsizce oranı az bulduğunu söyleyen yetkili etkisiz sendika! Kamu personeli, beslenme ve barınma gibi en temel haklardan bile mahrum bırakıldığını, bunu da sizin ayakta alkışladığınızı gördü, yetkiyi size vererek hata ettiğini anladı, ideolojik yapılarınızın sonu geldi.

HEP-SEN olarak bugüne kadar nasıl ki her türlü meşru yolu adalet ve hak için kullandıysak, bugünden sonra da kullanacağız. Beyanımızdır: Sağlık profesyonelleri olarak, paramparça değil tek kalemde, yoksulluk sınırında değil niteliğimize ve eğitim seviyelerimize UYGUN maaş istiyoruz, kölelik değil işimizi yapmak istiyoruz.”

Exit mobile version