Halk arasında grip olarak bilinen influenza, Diyarbakır’da salgına dönüştü.
Diyarbakır Tabipler Odası yöneticisi Ahmet Baran, “Mevsimsel grip, nezle ve soğuk algınlığı dediğimiz hastalıklar belli dönemlerde pik yapıyor. Şu an pik döneminde “dedi.
Son üç hafta içerisinde binlerce kişi, Covid-19’a benzer semptomlar gösteren, ateş, halsizlik, nefes darlığı, eklem ağrıları gibi şikâyetlere Diyarbakır’daki sağlık kuruluşlarına başvuru yaptı.
Gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e konuşan Diyarbakır Tabipler Odası yöneticisi Ahmet Baran, uyarıda bulunurken, hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Baran, “Kış aylarının gelmesiyle birlikte kapalı alanlarda temasın artmasıyla birlikte bulaşıcılık artıyor” dedi.
TEMEL SEBEP İNFLUENZA VİRÜSÜ
Gribin nezleye göre daha ağır geçtiğini belirten Baran, “Mevsimsel grip, nezle ve soğuk algınlığı dediğimiz hastalıklar belli dönemlerde pik yapakta. Şu an pikin yaşandığı dönemde. Bunlar her yıl bu şekilde devam etmekte. Dünyada da belli periyotlarda bu tip pikler olmakta. Bunlar virüs etkenli hastalıklar. Grip ve nezle aynı şey değiş aslında. Grip İnfluenza virüsünden kaynaklanan üst solunum enfeksiyonları, soğuk algınlığı veya nezle ise daha çok rhinovirüs virüslerinin sebep olduğu hastalıklar. Aralarında fark var. Grip biraz daha ağır seyrediyor. Öksürük, boğaz ağrısı, kas ağrısı görülürken soğuk algınlığında görülmüyor. Soğuk algınlığı daha çok hapşırma, göz kızarıklıkları septomlarla ilerler” dedi.
AŞI VE HİJYEN UYARISI
Kronik hastalar ve gribi ağır geçiren hastalara aşı önerisinde bulunan Baran, hijyen kurallarına dikkat edilmesi konusunda uyarıda bulundu. Baran, şöyle devam etti: “Soğuk algınlığının herhangi bir aşısı yok ama gribin aşısı var. Bir önceki dönem dünyada en yaygın görünen virüsün türü üzerinden aşılar hazırlanmakta o yüzden her yıl revize olmakta. Kronik hasta gruplarına daha çok bağışıklık sistemiyle ilgili sorunları olan sık sık bu hastalıkları ağır geçiren hastalar, kronik hastalıkları olan hastalarda grip aşısı öneriyoruz. Ama soğuk algınlığında öyle bir durum yok. Tabi kış aylarının gelmesiyle birlikte kapalı alanlarda temasın artmasıyla birlikte bulaşıcılık artıyor. Yine okul çağı çocuklarının durumlarından kaynaklı bu tür hastalıklar daha çok bulaşıyor.
Bu hastalıklarda esas olan bütün bulaşıcı hastalıklarda olduğu gibi, hijyen kurallarına dikkat etmek gerekiyor. El yıkama, gerekirse hastalık dönemlerinde maske aynı zamanda hastalık oluştuğu zamanlarda bol su tüketme, istirahat, C Vitaminine zengin gıdalarla beslenme, bağışıklık sistemini güçlendirici yaklaşımlarla hastalığın daha hafif atlatılması sağlanır. Aynı zamanda semptomatik ilaçlarla bu devam ediyor, ağrı kesiciler, ateş düşürücüler gibi.”
MUTLAKA HEKİME GÖRÜNÜN
Gribin uzun sürmesi takdirde hastaların kontrole gitmesi gerektiğini söyleyen Baran, “Antibiyotik etki etmiyor bu hastalıklarda. Hastalığın uzun sürdüğü birkaç hafta devam ettiği zamanlarda kontroller yapılması gerekiyor. Çünkü altında başka şeyler çıkıyor. Yani belki zatürre dediğimiz hastalık çıkabilir, başka enfeksiyonlar çıkabilir. O yüzden uzadığı durumlarda tekrar bir kontrol gerekebilir. Daha önce pandemi döneminde riayet ettiğimiz hijyen kurallarına tekrar edersek aslında bu hastalıkların çok yaygınlaşmayacağını, pik yapmayacağını da görürüz. Pandemi döneminde bunu yaşamıştık, bu tür hastalıklar neredeyse görünmüyordu. Aynı hijyen kurallarıyla devam edilirse, kapalı alanlar sık sık havalandırılırsa, temasa dikkate edilirse, çocuklar içinde ekstra önlem alınırsa hastalıklar daha azalır diye düşünüyorum.”