DEVA Partisi Siirt Kadın Çalışmaları Başkanlığı tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe ilişkin basın toplantısı düzenlendi.
Parti binasında gerçekleştirilen toplantıda konuşan Deva Partisi Kadın Çalışmaları Başkanı Gurbet Ergin, “Biz kadınların cinayete kurban gitmediği, katillerin dışarıda gezmediği, anaların babaların dizlerini dövmediği bir Türkiye istiyoruz.” dedi.
8 Mart 1857 de ağır çalışma koşullarını protesto etmek için direnişe geçen dokuma işçisi kadınların 129’unun çıkan çatışma ve yangında yaşamını yitirmesiyle başlayan sürecin ardından 1977 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 8 Martı “Kadın Hakları ve Dünya Barışı Günü” olarak ilan etmiştir. Böylece, 8 Mart kadınların mücadele ve dayanışmasının kutlandığı gün olmuştur.” dedi.
Bugün kadın emekçilerin aynı zamanda sömürüye, baskıya, zulme, haksızlığa, eşitsizliğe karşı tüm dünyada ve ülkemizde mücadele ve dayanışma günüdür diyen Ergin, “Bugün özgür birey olma, geleceği birlikte koruma adına birlikte mücadele günüdür. Çarkın hep böyle dönmemesi, kervanın hep böyle gitmemesi için adım atma günüdür. Bugün, kadını aşağılayan, emeğini sömüren ve onu erkeğin hizmetçisi gören her türlü çağdışı zihniyetlere, bu zihniyetleri besleyen sistemlere karşı çıkma, omuz omuza durma günüdür. Unutulmamalıdır ki kadın emekçilerin olmadığı, içinde yer almadığı hiçbir haklı mücadele kazanılamaz.” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın devamı ise şöyle:
Biz kimsenin kendini dışlanmış, öteki hissetmediği, haksızlıkların yaşanmadığı bir Türkiye istiyoruz, Biz insan onuruna yaraşır hayat standartları istiyoruz, Biz iş aş sorunu olmayan, gençlerin Ev Genci olmadığı, babaların ucuz ekmek kuyruklarında beklemediği bir Türkiye istiyoruz.
Biz kadınların cinayete kurban gitmediği, katillerin dışarıda gezmediği, anaların babaların dizlerini dövmediği bir Türkiye istiyoruz, Biz çocuklarımızın geleceğinden endişe duymayacağımız eşit şartlarda eğitim istiyoruz, Biz refahın tüm toplumu kapsadığı gelir uçurumlarının olmadığı bir Türkiye istiyoruz. Bugün kadın kendini güvende hissetmiyor, kaygıları var, tedirgin. Artık her şey ayağının altından kayıyor gibi. Kendisinin, ailesinin, çocuklarının geleceğinden endişeli. Paramız hızla değer kaybediyor, bir aileye iki asgari ücret de girse de yoksulluk sınırının altında kalıyor, fileler geçen seneki paralarla dolmuyor, kapanan dükkan ve işsiz sayısı artıyor, çocuklar nitelikli eğitim alamıyor, gazeteler markete tok karnına gidin, çocuk götürmeyin, götürürseniz de çocuk nasıl bir şey istemez önerileri veriyor, çalışan anne ev mi iş mi seçimi yapmak zorunda kalıyor, gelirler daralıyor. Pandemi evet herkes için zor geçiyor ama tüm bu sorumluluklar üzerinde olan kadın için daha zor ve tehlikeli geçiyor.
Değerli Basın Emekçileri,
Kadının, emek, beden ve yaşam hakkını koruyamayan yasaların hiçbir meşruiyeti yoktur. Ülkemizde kadın cinayetlerindeki akıl almaz artış, işgücündeki kadın sayısının muazzam düşüşü, erkeğin uyguladığı şiddete bağlı boşanma davalarının sayısındaki artış, kadın cinayeti davalarında, her türden gerekçe ile uygulanan iyi hal veya haksız tahrik indirimleri kadının yasa eliyle değersizleştirildiğini, yeni kadın cinayetlerine davetiye çıkarıldığını bizlere göstermektedir. Deva Partisi olarak her türlü insan hakkı ihlalinin karşısında olduğumuz gibi kadının insan haklarının ihlallerinde de taraf olduğumuzu, her türden ayrımcılığın karşısında bulunduğumuzu bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bu nedenle Deva partisi olarak bu yıl 8 Mart Dünya emekçi kadınlar günü bütün illerimizde bugüne kadar öldürülmüş yüzlerce binlerce kadına vefa duruşu olarak Giden bütün canları temsil eden birer ağaç dikeceğiz 81 ilimizde ve onların anısına yeniden bir hayat canlandıracağız.
‘DEVA yaşatacak! ‘diyeceğiz.
