“CEZAEVLERİ BİRER ÖLÜM EVİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR”

"CEZAEVLERİ BİRER ÖLÜM EVİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR"

Tuay-Der Siirt Başkanı Haydar Çağlı, ”Her yıl onlarca ağır hasta tutsak tedavi edilmediği ya da tahliye edilmediği için yaşamını yitiriyor ve cezaevleri ölüm evlerine dönüşmüş durumda.” dedi.

Cezaevlerinde yaşanan tecrit ve hak ihlalleri nedeniyle Siirt HDP İl Binasında düzenlenen basın toplantısında düzenlendi. Toplantıda açıklamalarda bulunan Tuay-Der Siirt Başkanı Haydar Çağlı, ’’Cezaevleri, AKP-MHP iktidarın uygulandığı mutlak ve hukuksuz tecrit politikaları neticesinde birer ölüm evlerine dönüşmüştür. Haliyle geçmişten bugüne olduğu gibi cezaevleri, hak ihlalleri, darp, kötü muamelelerinin odağı haline gelmekten öteye gidememiştir. Süreklileşen ihlaller, hücre cezaları, infaz yakmalar, fiziki-psikolojik saldırılar, tedavi edilmeyen hasta tutsaklar ve daha niceleri. İktidarın en büyük vaadi yeni harflerle adlandırılmış cezaevleri inşa etmek olmuştur. F tipleri, T tipleri, yüksek güvenlikli ve son olarak S tipleri olarak adlandırılan cezaevlerinde temel hedef, sindirme-baskı ve şiddet politikaları olarak karşımıza çıkmaktadır.’’ dedi.

Cezaevlerinin ölümevlerine dönüştüğünü ifade eden Çağlı ‘’Tek kişilik hücrelere konulmaları, süngerli oda uygulamaları oda uygulamaları, cezaevleri görevlilerinin uyguladığı kötü muamele, yiyecek miktarının azlığı, yemeklerin hijyenik olmayışı, disiplin cezalarının keyfi bir biçimde uygulaması, mektupların tutsaklara ulaştırılmaması, kalabalık koğuşlar, hasta tutsakların tedavi süreçlerinin aksatılması, kelepçeli muayene dayatması, ilaçların verilmemesi, kitap ve yayınların verilmemesi ve toplatılması, sohbet hakkı, spor ve kültürel faaliyetlerin kısıtlanması, kaloriferlerin yanmaması, anneleri ile birlikte cezaevlerinde kalan çocukların ihtiyaçlarının gözetilmemesi, ziyaretçilere yönelik onur kırıcı muameleler ve ziyaret hakkının engellenmesi, çıplak arama uygulamaları, mahrem alanlara kameralar konulması, havalandırma boşluklarının tel örgülerle çevrilmesi vak-i adliyeden sayılıyor artık. En yakıcı olanı ise ağır hasta tutsaklara, tedavilerini engellemek, tek başına hücrelerde tutmak ve tahliyesini uygulanan sistematik işkencedir. Her yıl onlarca ağır hasta tutsak tedavi edilmediği ya da tahliye edilmediği için yaşamını yitiriyor ve cezaevleri ölümevlerine dönüşmüş durumda.’’ açılamalarında bulundu. 

Çağlı, ‘’Böyle derinleşmiş tecrit ve işkence sistemi devam ederken Bolu Cezaevlerinde 58 yaşındaki tasta tutsak Mehmet Hanefi Bilgin yaşamını yitirdi. Mehmet Hanefi Bilgin, 30 yıldır cezaevlerindeydi. Uygulanan ceza infaz sistemi başlı başına bir cinayet ve işkence sistemidir. Bir insan ömrünün yetmeyeceği cezalar, ölünceye kadar cezaevinde tutma politikalarına derhal son verilmelidir. Adil ve eşit bir infaz düzenlenmesi için iktidarı sorumlu olmaya davet ediyoruz.’’ cümlelerini kullandı.

Exit mobile version