Siirt HDP Kadın Meclisi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün startını vermek üzere Siirt HPD İl Binası önünde toplandı.
Polis kontrolünde gerçekleştirilen etkinlikte açıklamalarda bulunan Siirt HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, “Bu tablo Türkiye’nin 2021 yılındaki tablosudur. Bu bir felaket tablosudur. Bu bir utanç tablosudur. Bu bir korku tablosudur. Bu iktidarın gitmemesi için totaliterizmi tahkim etme tablosudur. Biz önümüzde kolluk güçlerine verilen talimat gereğince barikatlarla duran polislerin arkasında açıklama yapmak zorunda bırakılıyoruz.” dedi.
“Ben Bu Tabloyu ve Bu Tabloya Karar Verenleri Kınıyorum”
Ben bu tabloyu ve bu tabloya karar verenleri kınıyorum diyen Beştaş, “Bir hukukçu olarak naçizane bir uyarım var. Hukuka aykırı emri yerine getirmek suçtur. Şu anda siz kanunsuz bir emir yerine getiriyorsunuz. Anayasaya göre herkes önceden izin almadan silahsız saldırısız toplantı yapma hakkına sahiptir.” ifadelerini kullandı
“Siirt Valisi ve İçişleri Bakanı Suç İşliyor”
Siirt Valisi suç işlediğini iddia eden Milletvekili, “Bu metni müdür yardımcısına verip bize göndererek suç işledi. Bu talimadı valiliğe veren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da suç işledi. Bu iktidar suçlarını arttırıyor. Neden bize yasak, neden HDP’ye yasak. Dün Hatay AKP İl Kongresi’nde gençler müziklerle halay çektiler. Bütün Türkiye o fotoğrafları gördü. İktidar olunca her türlü hukuksuzluk serbest, her türlü kongre serbest, her türlü baskı uygulamak serbest ama muhalefet, Halkların Demokratik Partisi, bu ülkenin 3. büyük partisi olan bize yönelik her türlü etkinliği yasaklıyorlar.” sözlerini kullandı.
“İstanbul Sözleşmesi Tartışmaya Açılıyor”
Türkiye’de erkek egemen sistem hakim olduğunu belirten Beştaş “Bu mücadele sadece kadınların mücadelesi değil, bu mücadele erkeklerin de mücadelesi. Bu toplumsal şiddet sizin evinize kadar uzanabilir. İşte bu mücadelede erkeklerin üzerine düşen rolü yerine getirmesi lazım. Evet AKP ve MHP topluma şu mesajı veriyor; erkek bakış açısıyla biz bu yönetimi devam ettiririz. Önce müftü nikahı getirdiler şimdi de nafaka hakkını tartışmaya açıyorlar. İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaya açıyorlar. Kadın kazanımlarına göz dikmiş bir iktidar aygıtı var. İstanbul Sözleşmesi’nin ilk imzalayıcı ülkesi Türkiye’dir. Aslında bununla gurur duyması gerekirken kadın haklarını en ileri boyuta götürmesi gerekirken İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasını tartışıyor. Biz kadınlar kazanımlarımızdan vazgeçmeyiz hakka her geçen gün arttıracağız.” cümlelerini kullandı.
“Suç İşlemek Serbest Ama Suçu Söylemek Yasak”
Beştaş açıklamasını su sözlerle tamamladı:
Bu ülkede garip bir durum var. Suç işlemek serbest, suçu söylemek yasak. Buraya kayyum atandı. Biz gittik kayyıma karşı protesto yaptık. Bize dediler ki kayyım demeyin kayyım demek suçtur dediler. Kayyum atayacaksınız, yasasını hazırlayacaksınız, kararnameyle atayacaksınız sonra kayyıma kayyım demek suç oluyor.
