Merkez Sur İlçesi, Hz. Süleyman Caddesi üzerinde art arda gelen çekiç sesleri, yoldan geçenlerin dikkatini çekerek o mekana yönlendiriyor.
Mahmut Nurettin Medyelioğulları (71), Diyarbakır’da 2003 yılında Fransızca öğretmenliğinden emekli olduktan sonra Sur ilçesinde 10 metrekarelik küçük bir dükkânda, merak saldığı taş işlemeciliğine başladı. Keski ve çekiç gibi el aletleri kullanarak Karacadağ’dan topladığı bazalt taşları oyarak farklı objeler üretmeye başladı. Son olarak ise Nuh’un gemisinin figürünü yaptı. Toplam 500 civarında eser üreten 21 yıldan beri ürettiği eserlerini satmadığını belirten Medyelioğulları, eserlerinin sanat ve kültür atölyesinde sergilenmesini isteyerek destek beklediğini açıkladı.
Çocukluğu Taş Evlerde Geçti
Çocukluğunun taş evlerde geçtiğini ve bunun etkisinin büyük olduğunu ifade eden Mahmut Nurettin Medyelioğulları, taş ustalığı eğitimi görmeden kendi başına öğrendiğini belirterek, “Önce tunç metal ürünler yaptım. Daha sonra da taşa başladım. Çocukken de çakıl taşlarına ve değişik taşlara meraklıydım halen de çakıl taşlarını toplarım. Çok zor çok sabır isteyen ama aynı zamanda keyif veren bir iştir. Bu iş iğne ile kuyu kazmak gibi zor bir yanı var. Elle çalışırken çok hassas olmanız lazım taşlar işlem görürken her an kırılabiliyor” diye konuştu.
Tek Arzusu Bazalt Taşı Müzesi Açmak
Hiçbir ticari kaygısı olmadan bu işi yaptığını anlatan taş ustası Medyelioğulları, şöyle devam etti: “Hiç bir kurumdan da destek almadan bu mesleği sürdürmeye çalışıyorum. 21 yıldır hiçbir getirisi olmadığı halde atölyeye kira ödüyorum ama satışı da düşünmüyorum. Çünkü bir daha hiç kimse bu kadar eseri bir araya getiremeyecek. Bazalt taş müzesi ve eğitim atölyesi açmak istiyorum. Ancak yer sıkıntısı çekiyorum. Tek amacım da bir müze ve bu bütün eserleri orada insanlarla buluşturmaktır. Valilik ve Kültür Bakanlığı’na müracaat ettiğim halde olumlu bir geri dönüş alamadım maalesef.”
Sesi Duyan Geliyor
Medyelioğulları çalıştığı zaman sesi duyanın dükkanına yöneldiğini belirterek, “Çok merak ediyorlar. Satın almak istiyorlar. Ama satış yok deyince hediye etmemi istiyorlar. Diyarbakır’da bu işi tamamen elle yapan hiç kimse yok. Diyarbakır bir taş şehri sonuçta ve bu konudaki ustalığını kanıtlamış bir kent bende kendi eserlerimi insanlarla sanatseverlerle buluşturmak istiyorum” dedi.
Taşlar Beni Yönlendiriyor
Surlar, dört ayaklı minare, çankulesi ve Diyarbakır’ın önemli tarihi eserlerinin figürünü yapan Medyelioğulları, bazen taşın kendisini yönlendirdiğini dile getirerek, şunları söyledi:
“Taşlara bakıyorum, izliyorum, bir kayanın bir kenarını en uygun bu şekle getirdim. Gemiye benzer bir şey çıkınca, ‘Tamam, bunu artık Nuh’un Gemisi yaparım’ dedim. Nuh’un Gemisi’nde insan, hayvan ve çeşitli figürler ortaya çıktı. Tabii çok net değil ama zaten öyle olmasını da istemedim. Farklı bir görüntü versin istedim. Taşı işlemek çok zor. 500’ün üzerinde eser ürettim. Bir kısmı burada, bir kısmı da müzenin deposunda duruyor.”