İzzettin İçin

GİT İSTİFA ET KARDEŞİM

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Karşımda önemli bir sivil toplum düzeninin yöneticisi oturuyordu.

Daha gösterilende çok fazla hız konuşmamız yoktu. Ama iyi niyetini, gayretini beğeniyordum.

Sohbet sırasında sürekli olarak çalıştıklarını, planladıklarını anlattılar. Bizler de adettendir diye sabırla dinlemeye çalışıyorduk. Sözü herhangi biri pek makul görünmüyordu.

Konuşmaların sonları ise bu kez dert yanmaya başladı. Gayretli kişilerin yerlerinde yeşilliklerle ilgili sıkıntıları, aleyhindeki dedikoduları, projelerinin engellendiği, herkes tek başına mücadele etmek zorunda kaldığı, birlikte çabalamakla meşgul olduğu için kendisine yeterli destek vermediği ile ilgili uzun süre konuştu. Belli ki çok dolmuş haldeydi.

Konuşmalarımız sırasında yüzümüze doğru olduğunu onaylamamızı bekliyoruz. En son dayanamayıp bizden açıkta: “Çok haklısın” dememizi bekledi. Bizden ses çıkmayınca sordu:

Haklıyım değil mi? Sizce ne yapmam gerekiyor? Bu soru karşısında

benim cevabım tek kelime oldu:

Git istifa et kardeşim.

 Bu beklenen ve devam eden cevap oradaki dinleyenleri şaşırtmıştı. Cevaba muhatap olan arkadaş ise adeta şoka girmişti. Ortalık sanki buz kesildi. Kimse bir şey söylemeden bir süre daha hayatta kaldı.

Daha sonra bizden beklediğimiz yanıtı alamayan arkadaş ise şaşkınlığını üstünden atamadan gitti. Müsaade almayı bile unutmuştu. Az sonra da masadaki herkes de kalkar.

Oradan ayrıldıktan sonra kendi kendime bakmaya başladım; acaba yanlış mı baktım diye… Her neyse olan olmuştu artık…

Maksadım niyetine ve çalışkanlığına inandığım bu arkadaşın toplumsal bir hastalık haline gelen; Kendisini sürekli anlatma, şikayet etme ve kendi dışındakilerin işe yaramadığı düşüncelerden kurtulmasıydı. Ama cevabımın devamından memnun kalmam beni üzmüştü. Yanlış anlaşılmak istemezdim.

Aradan birkaç gün geçti. Akşam doğru aynı arkadaş telefonu aradı. Bir yerde çay istediğini söyledi. Kabul ettim ve bir saat sonra bir yerde karşılıklı çay içiyorduk. Morali yerindeydi. Neyi nasıl söylemeyi yapmaya çalışıyorlar. Fazla beklemedi hemen söze başladı:

— Geçen gün bana (git kullanımı ve kardeşlerim) sizden beri düşünüyorum. Doğrusu anında şok oldum. İlk defa böyle bir cevapla karşılaşıyorum.

Sonunda benim o sözlerini hak ettiğim şekilde inceledim. Doğru ya görevi isteyerek almıştım. Maksadım toplumsal bir kesimin bile olsa hizmet artışı. Böyle zor, sıkıntılı bir görev kabul edilmiştim. Bu arada ne kadar başarılı hikâyeler anlatmak yerine bir şeyler göstermenin daha doğru genişlemesi. Bunları göz ardı ederek gelen insanlara bir şeyin anlatılmasının gerçekte neler olmadığı. Sıkıntılardan, engellenen arkadaşlardan şikâyet hakkım da olmamalıydı. Bu şeyler gerekleriydi. Yetersiz arkadaşlar varsa bile onları çalıştırmak veya motive etmek benim görevim olmalıydı.

Beni çok önemli bir çizgiye çektiğiniz için teşekkür ediyorum. Bilesiniz ki; istifade etmeyeceğim ama nasıl yapacağımı artık biliyorum.

Ben hiç konuşmadım. Sadece yüzüne tebessüm ile bakıp durdum.

Çaylar da güzel olmuştu hani…

GİT İSTİFA ET KARDEŞİM

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

NE Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!