Çocuğumda “Tik Olmuş” Sürekli Tekrarlıyor?
Toplum içerisinde “tik” olarak bilinen ve kişilerin kontrol edemediği kas hareketleri; nörolojik, model alma, taklit etme, çevresel ve ruhsal olarak ortaya çıkan birtakım davranış tekrarı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kas hareketleri, nörolojik sebepler olarak ortaya çıktığı gibi takdir edilmeyen, eleştirilen, ebeveynleri tarafından anlaşılmayan ve ihmâl edilen çocukta da tikler ortaya çıkabilir. Çünkü kaygı durumu arttıkça, kaygı ile baş edemeyen çocuklarda birtakım kas hareketleri görülebilir. Bunun yanında iç dünyasında duygusal açıdan zayıf ve korku yaşayan çocuklarda da istemsiz olarak bu tarz davranışlar gözlemlenebilir. Birçok bozukluğun, temeli olan aile ilişkileri, burada da önemli bir etkendir. Öfkenin, mutsuzluğun ve sevgisizliğin hâkim olduğu sağlıksız bir ev ortamında büyüyen çocuklarda ne yazık ki istemsizce bu davranışlar ortaya çıkabilir.
Bu davranış bozukluğunun tekrarları neler olabilir;
· Aynı kelimeyi ya da cümleyi üst üste söyleme,
· Göz kırpma, dudak ile oynama, göz seğirmesi, el ve ayak kıpırdatması,
· Boğaz gıcıklanması, diş gıcırdatma ve burun çekme gibi.
Çocuğumuzda, kontrol edemediği bu tarz tepkiler gördüğümüzde, “unutur, geçer ya da alışkanlık yapmış” gibi yorumlardan kaçınarak, en kısa zamanda hastalığa dair uzman kişilerden yardım almamız gerekir. Çünkü “erken teşhis, hayat kurtarır” cümlesi bu hastalıkta da çok önemlidir. Dolayısıyla davranışın altındaki sebebin, ne olduğunu bilmeden, kendimize göre teşhis koyma yanılgısı, rahatsızlığın ilerlemesine ve belki de tekrarlanan davranışların, kalıplaşmış davranış haline dönüşmesine sebep olacaktır.
Tiklere sahip olmanın, bir de toplumsallık boyutu vardır ki; hiçbirimiz çocuğumuzun, elinde olmadan yaptığı ya da tekrarlar sonucu öğrendiği tikler yüzünden akranları ve çevre tarafından yıpratılmasını istemeyiz değil mi? Nitekim yıpratılan ve alay edilen çocuktan da sağlıklı ve verimli bir yaşam sürmesi beklenilemez. Bu sebeple erken tanı ve tedavi çok önemlidir.
Sağlıklı günler dilerim.