İstanbul ve Gaziantep’te aldığı ayakkabı derileri ile sipariş üzerine kundura ayakkabı ve bot üreten İlhami Sudemir, Diyarbakır’a has bir marka oluşturmak için İtalya hayali kuruyor.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte ayakkabı üretimi de özel sektörler tarafından yapılmaya başlandı. Günümüzde kendi mesleğini yaşatmaya çalışan çok az da olsa el işçiliği ayakkabı üreticisine denk geliyoruz. Bunlardan biri de teknolojiye karşı direnen ayakkabı üreticisi İlhami Sudemir. Sudemir, 38 yıllık geçmişini ve İtalya hayalini gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e anlattı.
38 Yıldır Bu Mesleği Yapıyor
Diyarbakır’ın sayılı ustalarından mesleği öğrendiğini dile getiren İlhami Sudemir (52), “38 yıldır mesleğimi sürdürmekteyim. Diyarbakır’ın sayılı ustalarından mesleği öğrendim, bir süre de İstanbul’da çalıştım. Ortaokulda devamsızlıktan kalınca hocalarım ve babam bir meslek edinmem için beni teşvik etti. O günden beri hem kundura ve bot tasarlıyorum hem de dikip kullanıma hazır hale getiriyorum. Daha önce birkaç tane çırak yetiştirdim ve yanımda çalıştırdım. Onların da ihtiyaçları zamanla artınca bunları karşılayacak gücüm kalmadı ve 10 yıldır tek başıma çalışıyorum” dedi.
“Usta Sayısı Oldukça Azaldı”
İşini severek yaptığını anlatan Sudemir, “Eski ustamın dediği gibi ya bir işin muhtacı olacaksın ya da aşığı olacaksın. Bizim önceden muhtaçlıktı şimdi de aşk. Diyarbakır’da daha önce 53’e yakın ustamız vardı ama şu anda ayakkabı yapan 10 veya 15 kişi kaldı. Aslında iyi talep alıyoruz çünkü kimi insan ayağına göre ayakkabı bulmakta zorlanabiliyor ve ilk geleceği yer burası oluyor. Ismarlama ayakkabı dediğimiz ayakkabıyı tercih ediyor. Ya da babadan kalma bir ayakkabı hafızasında kalmıştır ve onu yaptırmak isteyebiliyor. Onun için bu meslek değerlidir” diye konuştu.
İtalya’ya Gitme Hayali
İtalya’nın ayakkabı sektöründe bir numara olduğunu ifade eden Sudemir, konuşmasına şöyle devam etti:
“İtalya ayakkabı sektöründe bir numara. Benim de oraya gidip mesleğimi geliştirme hayalim var. Beni daha çok geliştirecek 2-3 aylık bir eğitim almak istiyorum. İtalya’ya gitmek için bir buçuk yıldır dil kursuna gidiyorum, bununla birlikte ekonomik boyutunu da halledersem tamamdır. Ailem bu konuda benden hiçbir zaman desteğini esirgemedi.
Eğitimden sonra en büyük hedefim Diyarbakır’da marka oluşturarak kaliteli ayakkabı yapmak. Önemli olan çok ayakkabı üretmek değil, az olsun ama kaliteli ve temiz olsun. Diyarbakır’a has bir marka yaratmak için çıktığımız bu yolda umarım başarılı oluruz ve memleketimize faydamız olur.”
Diyarbakır’da ayakkabı sektörüyle alakalı işçi ve tedarik konusunda ciddi anlamda sıkıntılar yaşandığı dile getiren Sudemir, “Ayakkabıda kullandığımız derileri Diyarbakır’da bulamıyoruz. Ya İstanbul’a ya da Antep’e gitmek zorunda kalıyoruz.
Böyle giderse bu meslek ölmeye mahkum. Bir çok ayakkabı imalatçısı imkansızlıktan dolayı tamirata yönelmek zorunda kaldı. Ekonomik anlamda da zorluk yaşıyoruz. BAĞKUR fiyatlarının artması ile birlikte bir esnaf olarak geçen ay BAĞKUR primini yatıramadım. Devlet ekonomik anlamda destek verse ve teşvik etse hem bu mesleği yaşatır hem de çocuklara bu mesleği öğretmek adına eğitim verebiliriz. Bunun yanında Diyarbakır’a bir çağrım var, kendi yerel markalarına sahip çıksın ve burada yani yönetimde söz hakkı olan kişiler imalatçılar için iyi koşullar sağlasın” dedi.