Siirt Valiliğine atanan Kemal Kızılkaya göreve başladı. Hoş geldiniz der, başarılar dileriz.
Kemal Kızılkaya’nın Siirt’e Valilikten atanan ikinci Vali olması ve Bilecik’ten gelmesi dikkat çekti. Çünkü Valilikten Siirt’e atanan ilk Vali Musa Çolak idi ve o da Bilecik Valiliğinden gelmişti.
Sayın Valinin akademisyen kimliğinin de olduğunu biliyoruz. Bunun da Siirt için farklı bir avantaj olmasını bekliyoruz.
Hukukçu olması, özgürlükler konusunda olumlu çalışmalar yapacağı, kamu yönetimi konusundaki birikimi de bürokrasiyi iyi yöneteceği sinyalini veriyor.
Görev başlarken yaptığı kısa konuşmada Vali Kızılkaya, “Bundan önceki görev yerlerimizde olduğu gibi kapımız ve gönüllerimiz her daim halka açık olacak. Şehrin diğer dinamikleriyle birlikte ortak aklın içinden istifada ederek birlikte iş yapmayı devam ettireceğiz.” dedi. Valinin konuşması sırasındaki güler yüzü, alçak gönüllülüğü görüntüsü dikkat çekti. Devamını dilemek geliyor içimizden.
Bir valiye, hele de akademisyen olana akıl vermek haddimiz değil ancak yazdıklarımızın bilgi paylaşımı olarak ele alınacağını ümit ediyoruz.
Önceki gün yazdığımız “Vali marka olur mu?” yazısında ifade ettiğimiz gibi, bütün valiler çalışır. Ancak sonuç odaklı ve sürdürülebilir projelerin önemini tekrar etmek istiyoruz. Kurumların değerlendirilmesi veya denetlenmesi hususunda buna dikkat etmek çok önemlidir. Her kurumun mesaisi yanında çalışmalarında hangi sonuçları aldığı mutlaka ele alınmalıdır.
Vali il müdürlerinden brifing alacaktır. Hangi müdürlüğün hangi noktada bulunduğu anlaşıldıktan birkaç ay sonra alınacak bir brifing ile söz konusu müdürlüğün hangi sonuçları aldığı değerlendirilmelidir. Sonuç odaklı çalışmak budur. Mesai denetimi yapmak ayrı bir husustur.
Sayın Valinin siviller ile diyalog içinde olması, hem Siirt’i daha yakından ve hem de daha hızlı tanımasına vesile olacaktır. Güvenlik kurumlarından bilgi almak elbette önemlidir. Ancak Vali sivildir ve daha yukardan ve sivil bakış açısı ile bakabilmek önemlidir.
Kendisine sunulacak hazır, sürekliliği olmayacak ve hatta denenmiş ve verimli olmayan projelere dikkat edilmelidir. Bu hem vakit kaybı ve hem de kaynak israfı olacaktır. Günlük çalışmaların yanında ileride devamı gelecek, kendilerinin imzasını taşıyacak projeler üretilmelidir.