Toplumsal cinsiyet eşitsizliği sebebiyle kadın denilince ilk akla temizlik, yemek, çocuk bakımı, sorumluluğu ve evde bakıma muhtaç büyüklerin bakımı gibi evin tüm işlerini yapmakla yükümlü tutulan kişi gelmektedir.Toplumsal rollerin dayattığı bu sorumlulukların yanında mükemmelliyetçilik ve kutsal annelik unvanı da eklenince, kadınlık ve annelik bir yarış mekanizmasına dönüşmektedir. Ayrıca son dönemde sosyal medyada boy gösteren ve her şeyi eksiksiz, en iyi ve en güzel biçimde yaptığını iddia eden “Influencerler” bu baskıya ekstra tuz ve biber eklemiş bulundular. Çünkü bu tarz sayfaları takip eden hemcinslerim, yetersizlik duygusuna mahkum edilmekte ve kendilerini eksik bir anne gibi görerek suçluluk yaşamaktadır. Dolayısıyla kadınlar, “kendi işimi kendim görmeliyim”, “ooo güçlüyüm ben”, “el alem baskı mekanizmasından asla kötü bir söz işitmemeliyim” korkusuyla dur durak bilmeden çalışarak, kendilerini yıpratmaktadır. Böylece maruz bırakılan bu yoğun tempo koşularında, her işe yetişmek uğruna az uyuyan, kendisine zaman ayıramayan, yoğun stres ve kaygı altında yaşayan bireylere dönüşürler. Bu ise zamanla kas, eklem ağrıları ve kadın hastalıkları gibi bedensel (somatik) rahatsızlıklarla karşı karşıya kalmalarına sebep olmaktadır.
Görüldüğü üzere fiziksel ve ruhsal hastalıkları bir arada yaşayan kadınlarımız, yep yeni bir hastalığın yani Fibromiyaljinin (Süper Anne Sendromu) pençesine düşerler.
Hastalığın belirtilerine gelirsek; gün içerisinde aynı döngüyü yaşama korkusuyla uykudan uyanmak istememe, yorgunluk, tükenmişlik, aşırı düşünme, baş ağrısı, boğaz enfeksiyonları, bağırsak, mide rahatsızlıkları, panik atak ve kaygı bozukluğu gibi şikayetler söz konusudur.
Sendromu yaşayan hemcinslerim mutlaka bir uzmandan yardım almalısınız. Bunun yanında “el alem” mekanizmasını bir tarafa atarak, üç maymunu oynamalı ve kendinize mutlaka zaman ayırmalısınız. Bunlar, düzenli ve verimli uyku, sporsal aktiviteler, kurslar, piknik, arkadaşlarla bir araya gelme gibi sizleri rahatlatacak aktiviteler olabilir. Kendinize zaman ayırdığınız bu vakitler mümkünse çocuklar olmadan yapılmalıdır.
SEVGİLER
Güzel bir tespit, aynen genel de herşeye yetişeyim dedikçe yıpranmakta bu da aile ilişkilerini olumsuz etkilemektedir.Burada eşi erkeğe de çok iş düşmektedir.