Diyarbakır’da yaşayan ve emekli olduktan sonra hobi olarak su kabağı oymacılığıyla ilgilenen 61 yaşındaki İsmail Yumlu, su kabaklarına adeta sanat eserine dönüştürüyor.
Su kabağı lambasını 3-4 günde işleyip satışa çıkardığını dile getiren Yumlu, “İlmek ilmek su kabağını dokuyorum. Bir kabağa 3-4 gün emek veriyorum. Bu işi sevmesek yapılması mümkün değildir. Diyarbakır’da öğrenci yetiştirmeyi çok isterim. Çünkü sanat çoğaldıkça güzelleşiyor. Aynı zamanda bir kalkınma da olacak. Hayat verdiğimiz kabaklar bize şehir dışından geliyor. En büyük üzüntüm şu ki; Diyarbakır’da niye yetiştirilmiyor? Oysa ki su kabağı Diyarbakır’da da yetişir. Kabakları aldıktan sonra ilk işimiz dışını temizlemek oluyor. İçerisini ise matkapla temizliyoruz. Kabağın büyüklüğüne göre çizdiğim şablonlarla ne yapacağıma karar veriyorum. Şablonlarla tasarımını yaptıktan sonra ufak dokunuşlar yaparak su kabağına hayat vermeye çalışıyorum. Bittiğinde de avize, lamba, yatak odalarına ve kamelyalara süs eşyası niyetine kullanış amaçlı satıyorum” diye konuştu.
“DAHA ÇOK YURT DIŞINA KARGO İLE GÖNDERİYORUM”
Amerika, Almanya, Fransa gibi birçok ülkeye ihracat sağladığını söyleyen Yumlu, “Su kabağından yaptığım lambaları daha çok Antalya’da yabancı uyruklu misafirlere satıyordum. Maalesef ki yabancı uyruklular el emeğine daha çok ilgi gösteriyor. Türkiye’de fazla satış yapamadığım için daha çok yurt dışına kargo ile gönderiyorum. Bu ülkeler arasında Amerika, Almanya, Fransa gibi birçok ülkeye su kabağından yaptığım lambayı gönderdim. Çok şükür olumlu yanıtlar da alıyorum. İnsan işini severek yaptı mı ekmeğini de yer. Şu an yaptığım iş hayal gücüne bağlıdır. Hayal gücün ne kadar büyükse o kadar işleme yaparsın” ifadelerine yer verdi.
Son olarak mesleğinin unutulmaması yönünde öğretici olarak görev de yaptığını ifade eden Yumlu, şunları kaydetti:
“Amacım bizden sonraki nesil de bu mesleği yapsın. Mesleğimizin unutulmasını istemiyoruz. Su kabağını lambaya dönüştürdüğümde seyretmeye doyamıyorum. Yaptığım lambaların içerisinde alın terim var.”